23. Hukuk Dairesi 2015/5999 E. , 2016/3957 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinde borçlu adına kayıtlı araca 06.04.2013 tarihinde haciz işlendiğini, 10.10.2013 tarihinde aracın satışının istendiğini, satış talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, ayrıca borçlu hakkında müteselsil kefil sıfatıyla icra takibi başlatıldığını, yine aynı araca 03.01.2014 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlendiğini, ihtiyati haciz kararının kesin takibe çevrildiğini ve takibin kesinleştiğini, aracın alacaklısı ..., borçlusu ..., takip dayanağı bono olan .... sayılı dosyasından alınan satış talimatına istinaden.... 2014/82 Talimat sayılı dosyasından 06.03.2014 tarihinde 17.010,00 TL bedelle satışının yapılarak satışın kesinleştiğini, bu dosyadaki sıra cetvelinin hatalı olup hem sıraya hem esas ve miktara itiraz ettiklerini, sıra cetvelinde 1. sıraya alınan .... sayılı dosyasının satış tarihi itibariyle düşmüş olduğunu, bu araç üzerindeki haciz tarihinin 27.12.2012 olduğunu, ancak alacaklının yasal süre içinde satış istemediğini, satış avansını yatırmadığı için geçerli bir satış talebi bulunmadığın, alacaklının satış avansını 30.01.2014 tarihinde yatırmış olduğunu ileri sürerek, 27.03.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı borçluya ait aracın cebri icra yoluyla satışı için 18.12.2013 tarihinde talepte bulunduklarını, ancak... bu taleplerinin aracın trafik kaydı üzerinde.... Mahkemesi"nin tedbir kararı bulunması sebebiyle reddedilmiş olduğunu, bunun üzerine 25.12.2013 tarihinde .... Mahkemesi"ne müracaat ederek icra müdürlüğünün işlemini şikayet ettiklerini, mahkeme kararıyla red kararının ortadan kaldırıldırıldığını, satış talebinin 18.12.2013 olarak kesinlik kazandığını, bu karar uyarınca satış taleplerini yenilediklerini ve satış işlemlerine başladıklarını, aracın satışının süresinde istendiğini, dava dışı borçlunun ticaretle uğraştığı dönemlerde.... olarak çalışan müvekkilinin dava dışı borçlunun defterini tuttuğunu ancak parasını ödememesi üzerine icra dosyasındaki senedi aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... esas sayılı icra dosyasında 18.12.2013 tarihinde dava dışı borçlu adına kayıtlı aracın satışının 18.12.2013 tarihinde talep edildiği, icra dosyasına satış avansının yatırılmadığı,Yargıtay içtihatları uyarınca İİK"nın 59. maddesi uyarınca gerekli masrafın avans olarak yatırılması gerektiği, aracın trafik kaydına konulan haczin düşmüş .../...
S.2
olduğu, ...sayılı dosyasından yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının alacağının gerçek alacak olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle dava tarihinin 07.04.2014 olmasına rağmen mahkemenin gerekçeli kararında 17.04.2014 olarak yazılması maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla HMK"nın 304. maddesi uyarınca mahkemesince mahallinde her zaman düzeltilebileceğine göre , davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine veya iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararında durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerekir. Bu durumda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, “HÜKÜM” bölümünün 1. bendi hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine 1. bent olarak, " Davanın Kabulüne, .... sayılı dosyasında düzenlenen 27.03.2014 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan yargılama gideri ile 4. bendinde hükmedilen vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacının alacaklı olduğu .... sayılı dosyasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına" ibareleri yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.