Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7995 Esas 2018/3406 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7995
Karar No: 2018/3406
Karar Tarihi: 11.04.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7995 Esas 2018/3406 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2016/7995 E.  ,  2018/3406 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Asıl karar; mahkumiyet
    Ek karar; temyiz isteminin reddi

    Tebligat Kanunu"nun 16 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 25. maddelerinde yer alan, “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” şeklindeki düzenleme gereğince, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır.
    Yokluğunda verilen hükmün, sanığın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin, dosya kapsamına göre aralarında şiddetli geçimsizlik ve husumet bulunan eşi ...’a “gösterilen adreste birlikte sakin” sıfatıyla doğrudan tebliğ edilmesine ilişkin 09.11.2015 tarihli işlem, anılan düzenlemeler gereğince usulsüz olup, sanığın öğrenme üzerine 20.01.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile, temyiz isteminin reddine ilişkin 05.02.2016 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede:
    1- Sanığın, ... adına düzenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde, fotoğraf üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izinin silik olup, belge üzerinde devam etmediğinin, fotoğraf kenar ve köşelerinde kesim hataları bulunduğunun, fotoğrafın belgeye sonradan yapıştırıldığının ilk bakışta anlaşılması karşısında; yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliği bulunmadığından, yüklenen suçun oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.