13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16265 Karar No: 2018/5562
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/16265 Esas 2018/5562 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve istinaf edilen karar incelendi. Sanık hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü verildi. Ancak, suça konu olan eşyaların değeri gözetilerek alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken alt sınırdan uygulama yapılmıştır. Ayrıca, sanık 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesi yerine 142/1-b. maddesi ile uygulanmış ve suçun kullanma hırsızlığı olduğu kabul edilerek indirim yapılmıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı uyarınca seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin TCK'nın 53. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmelidir. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞ ve düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 61., 142/2-d, 142/1-b. ve 146. maddeleridir.
13. Ceza Dairesi 2016/16265 E. , 2018/5562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken suça konu eşyaların değeri gözetilerek, TCK’nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılması, müştekiye ait kamyonetin üzerinde herhangi bir ibare bulunmayan kapı anahtarı çalıştırılıp çalındığının anlaşılması karşısında; eylemi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesi yerine yazılı şekilde anılan yasanın 142/1-b. maddesi ile uygulama yapılması, TCK"nın 146. maddesinde öngörülen “malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmesi” koşulu gerçekleşmediği gibi ayrıca benzin ve yağ tüketildiği ve kaza nedeniyle ortaya çıkan zararın da giderilmediği gözetilmeden, suçun kullanma hırsızlığı olduğu kabul edilerek indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.