13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/38112 Karar No: 2016/2232 Karar Tarihi: 29.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38112 Esas 2016/2232 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/38112 E. , 2016/2232 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, davalıdan kullanmış olduğu kredi nedeniyle, dosya masrafı, ipotek ücreti adı altında kesinti yapıldığını belirterek yapılan 3.140 TL kesintinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2 ve 3 numaralı bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki dava ile kendisinden haksız yere tahsil edilen toplam 3.140 TL kesintinin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece hükmedilen alacak miktarına kesinti tarihinden itibaren yasal faiz uygulamıştır. Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 117. Maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığı halde, mahkemece kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kesinti tarihi olan 02/10/2006 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken 750 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki, bu her iki bentteki yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. Maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine , ikinci bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm başlıklı bölümünün birinci bendinin tümüyle hükümden çıkarılarak yerine “Davacının kullanmış olduğu kredi ile ilgili olarak dosya masrafı adı altında ödemiş olduğu 3.140 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm başlıklı bölümün beşinci bendinde yer alan “Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan .. uyarınca 750 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,” ibaresinin hükümden tamamen çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.