15. Ceza Dairesi 2017/28642 E. , 2020/12678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ile ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat
3- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1, 43, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar Kutan ile Hacıahmet hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından; resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık ... müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılanın, olay tarihinde tapuda adına kayıtlı bulunan arsasını satılığa çıkarttığı, katılanın abisi olan İbrahim Halil ile çocukluk arkadaşı olan sanık ..."in bu arsaya müşteri olarak tanık ..."ı bulduğu, ancak arsa üzerinde ipotek bulunması nedeniyle tanığın arsayı satın almaktan vazgeçtiği, bunun üzerine sanık ..."in işlerini düzeltmek amacıyla arsayı satın almaya karar verdiği, arsa için verilecek para konusunda da sanık ..."dan borç para istediği, sanık ..."ın ise vereceği borca karşılık arsayı teminat olarak istediği, bunun üzerine taşınmazın tapuda devrinin sanık ... üzerine yapıldığı, sanık ..."in banka hesapları üzerinde hacizler bulunması nedeniyle borç verilen paranın, sanık ..."in isteği ile sanık ..."in hesabına gönderildiği, bu arada sanık ... tarafından arsanın satışı karşılığında katılana tapudaki satış işleminden sonra suça konu 2 adet 10/11/2010 düzenleme tarihli 15/05/2011 ve 15/06/2011 ödeme tarihli 70.000 TL bedelli, borçlusu tanık ... alacaklı ... olan bono verdiği, daha sonra senettek imzanın tanık ..."a ait olmadığının anlaşıldığı, bu surette sanıkların iştirak halinde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
1- Sanıklar ... ile ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Dosya kapsamında toplanan delillere göre, sanıklar Kutan ile Hacıahmet"in, diğer sanık ..."in eylemlerine iştirak ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut delil bulunmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
a-) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22/04/2014 tarih, 2013/11-397; 2014/202 E. K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanığın, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda verilen belgelerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda verilen belgelerle ilgili olarak yine tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı dikkate alınarak, yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının, belirlenmesi amacıyla, söz konusu senetlerin duruşmaya getirtilerek incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, suça konu senetlerin resmi ya da özel belge mahiyetinde olup olmadığı, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca senetlerin aynı anda verilip verilmediğinin tespit edilmesi, senetlerin aynı anda verildiğinin tespiti halinde ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılıp 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınarak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun şekilde cezaların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tek bir suçtan hüküm kurulması, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda verildiğinin tespiti halinde hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun şekilde cezaların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tek bir suçtan hüküm kurularak aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeksizin, resmi belgede sahtecilik suçundan zincirleme şekilde mahkumiyet hükümleri kurularak fazla ceza tayini,
b-) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden;Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları ile tüm dosya kapsamından; sanık ..."in suça konu sahte bonoları katılana ait taşınmazın sanık ..."a devri karşılığında verdiği anlaşılmakla, sanığın sübut bulan eylemi karşısında, TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.