16. Hukuk Dairesi 2016/13157 E. , 2019/8049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, .... Köyü çalışma alanında bulunan 68, 110, 126, 142, 158 ve 250 parsel sayılı 29.500.00, 30.700.00, 27.400.00, 27.100.00, 38.900,00 ve 194.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 68, 110, 126 ve 142 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri adına; 158 parsel sayılı taşınmaz, aynı nedenle ... ve Tağettin Duman adlarına ve 250 parsel sayılı taşınmaz ise yine aynı nedenle Tağettin Duman ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunca reddedilen davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 126, 142, 158 ve 250 parsel sayılı taşınmazların tespitleri gibi tesciline, 68 ve 110 parsel sayılı taşınmazların ise kadastro tespitlerinin iptali ile Daldalik Köyü Tüzel Kişiliği lehine mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve mera özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı ... ve Şahsiye Uçar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine vekilinin dava konusu 126, 142 ve 158 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalı ... ve Şahsiye Uçar’ın dava konusu 68 ve 110 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava konusu taşınmazların mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılması ile yetinilmesi gerekirken, .... Köyü adına aidiyet belirtilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 5. ve 6. bentlerinde “iptali ile dava konusu taşınmazın” sözlerinden sonra gelen “Daldalik Köyü Tüzel Kişiliği lehine” kelimelerinin hükümden çıkartılarak hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Davacı Hazine vekilinin çekişmeli 250 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle çayır olup tespite esas vergi kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazın komşu mera parselinden kullanım şekli, doğal ve yapay sınırlarla ayrıldığı ve bu şekilde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, tapu kaydına dayalı olarak tespit edildiği halde, tespite esas tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilip uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın sınırında mera bulunmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda zirai bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın mera parselinden ne şekilde ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı açıklanmamış, taşınmazın bir kısmının sürülmediği, üzerinin yabancı otlarla kaplı olduğu belirtilmesine karşın bu husus üzerinde durulmamış, tespite esas alınan davalıların dayandığı vergi kaydı gayri sabit sınırlı olup sınırları itibari ile her yere uyabilecek nitelikte olduğu gibi, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan vergi kaydına zilyetlikle birleşmedikçe hukuken değer verilemeyeceği üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitine esas alınan Teşrisani 1300 tarih 815 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların tespit tutanakları, varsa dayanakları ve davalı iseler dava dosyaları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, ayrıca kadastro tespit tarihinden öncesine ait en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafı ve bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyden ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydındaki sınır yerleri yerel bilirkişilere tek tek okunarak bu sınırların zemin üzerinde gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, bu yolla çekişmeli taşınmazın dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı ve komşu mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini, kamu orta malı mera olup olmadığını, meradan açılıp açılmadığını ve mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten, çekişmeli taşınmaz ile mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını ve zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini duraksamasız şekilde ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmağı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, memleket haritaları ile uydu fotoğrafları da yapılacak inceleme sırasında dikkate alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.