Esas No: 2010/362
Karar No: 2011/199
Karar Tarihi: 21.01.2011
Bozma Kararına Uyulması - Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği - Tescil - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2010/362 Esas 2011/199 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 124 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının belirlenmesi ve tescili ile ilgilidir. Bozma kararına uyularak, sınır ve zilyetlik durumunun belirlenmesi için delillerin toplanması ve tapu kaydının değişebilirliği gibi konuların tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme tarafından yapılan tespitler bozma kararına uygun olmadığından, davacı Hazine tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edilmiştir. 4721 S. Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi uyarınca, taşınmaz tescil konusu ise bu konuda yapılacak işlemler ve tescil şartları belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi 2010/362 E., 2011/199 K.
7. Hukuk Dairesi 2010/362 E., 2011/199 K.
- BOZMA KARARINA UYULMASI
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
- TESCİL
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle "Davaya konu 124 parsel sayılı taşınmazın güneyinde·
·sınır komşusu H…
… Köyü 161, 162, 163 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları ile dava dosyalarının getirtilmesi, bilirkişi ve taraf tanıklarından "bük" sınırının ne anlama geldiği ve nerde başlayıp nerede bittiğinin sorulup saptanılması, doğudaki saz ve bataklığın niteliği konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alınması, davalıların zilyetliğinin hangi tarihte başladığı, nasıl sürdürüldüğü, ekonomik amacına uygun olup olmadığı, kayıt miktar fazlasının zilyetlikle kazanılmaya elverişli yerlerden olup olmadığının ayrıntılarıyla ve olaylara dayalı sorulup saptanılması 160 ila 163 parsel sayılı taşınmazların dava dosyasındaki delillerin değerlendirilmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile tespit bilirkişilerin beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde giderilmesi, tapu ve vergi kaydının değişebilir sınırlı olup olmadığının tartışılıp ayrıntıları gösterildikten sonra değerlendirilmesi" gereğine değinilerek davacı Hazine"nin temyiz itirazları kabul edilmiş ve önceki hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda da yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir. Mahkemece çekişmeli taşınmaza revizyon gören ve ikisi de 250 dönüm yüzölçümündeki Mart 1328 tarih 8 nolu sicilden gelen Mayıs 1926 tarih ve 11 sayılı tapu kaydı ile 1937 tarih 11 nolu vergi kaydının değişmez sınırlı olduğu gerekçesiyle davaya konu 124 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de oluşturulan hüküm bozma kararına ve dosyada toplanan delillere uygun düşmemiştir.
Dava konusu taşınmazın tespitine esas alınan Mayıs 1926 tarih 11 sayılı tapu kaydı ile 1937 tarih 11 sayılı vergi kaydının aynı yeri kapsadığı, vergi kayıt tarihi olan 1937 tarihinden kadastro tespit tarihi olan 1955 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle kazanım süresinin dolmadığı, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kaydında güneyinde yazılı bük sınırının sabit olmadığı, zeminde de güneyde H…
… Köyü 160, 161, 162, 163 parsel sayılı taşınmazların kişiler yararına edinme koşulları oluşmadığından söz edilerek Hazine adına tespit edildiği, tespitlerinin hükmen kesinleştiği, bozma ilamında sözü edilen dava konusu taşınmazın doğusunda bulunan sazlık ve bataklık olan yerin 1946 ve 1947 yıllarında ark açılarak tarlaya dönüştürüldüğü, kadastro tespit tarihinden 10 yıl kadar önce imar ve ihya edildiği belirlendiğine göre mahkemece sabit sınır olan kuzey ve batı sınırları esas alınarak kayıt kapsamının belirlenmesi 250.000 m2 yerin tapu malikleri adına tesciline, geriye kalan kayıt miktar fazlası bölümün de zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığından davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken deliller yanlış değerlen-dirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine"nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 21.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.