Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2629
Karar No: 2020/554

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2629 Esas 2020/554 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2629 E.  ,  2020/554 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/01/2018 tarih ve 2016/291 E- 2018/4 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 22/02/2019 tarih ve 2018/750 E- 2019/193 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2014/81664 sayılı "HACI İBRAHİMOĞLU MEHMET EMİN VEFA BOZA+Şekil" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin, adına tescilli "VEFA" ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya yaptığı itirazın diğer davalı kurumca kabul edildiğini ve müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkilinin yetkili ve kurucularının ülkemizde boza üretimini ilk yapan "VEFA" ailesine mensup olduklarını, "VEFA" bozasının ilk olarak Hacı İbrahim ve Hacı Sadık kardeşler tarafından imal edildiğini, onların ölümü üzerine çocuklarının bu işi sürdürdüklerini ve zamanla amca çocukları arasında çıkan anlaşmazlıklar neticesinde "VEFA" markası ile her birinin ayrı semtlerde ticarete devam ettiklerini, müvekkili şirketin yetkilisi Selin Vefa"nın dedesinin "Vefa Bozacısı Hacı İbrahimoğlu Mehmet Emin Vefa" unvanı ile 1956 yılında ticaret siciline kaydolduğunu ve bugüne kadar "VEFA" markası ile ticarete devam ettiğini, "VEFA" unvanı ve ambleminin müvekkili şirketin kurucu ve ortaklarının üst soyu tarafından aralıksız olarak 1876 yılından bu yana kullanıldığını, müvekkili şirket ortaklarının "VEFA" ailesine mensup olduklarından "miras" yoluyla edindikleri haklarının aynen devam ettiğini, "VEFA" ismi üzerinde müvekkili şirketin yetkililerinin hak sahibi olduklarını, müvekkilince açıkça farklı logo, amblem, etiket ve şişe kullanıldığını, bu nedenle karıştırılma ya da haksız rekabetin bulunmadığını, davalı şirketin "VEFA" markası üzerinde tekel

    -/-


    hakkının bulunmadığını, markaların karıştırılmayacağını, davalı şirketin kötü niyetli olarak müvekkilinin markayı kullanmasını engellemeye çalıştığını, müvekkilinin başvurusuna konu markanın kullanım neticesinde ayırt edicilik kazandığını, tüketicilerce bilinir ve aranır hale geldiğini ileri sürerek YİDK"in 2016-M-3897 sayılı kararının iptalini, başvuru markasının tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile redde mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerliğin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının tüzel kişi olduğunu ve miras hukukuna dayanmasının mümkün bulunmadığını, davacının ortaklarının önceki şirketleri olan Vefa Gıda San.Tic.Ltd.Şti. aleyhine verilmiş ve kesinleşmiş markaya tecavüz ve tazminat kararlarından kaçınmak amacıyla yedek bir şirket olarak davacı şirketin kurulduğunu, önceki şirketin yaptığı sayısız marka başvurusunun reddinden sonra davaya konu başvurunun yapıldığını, müvekkilinin 1876 yılından bu yana aynı binada kesintisiz olarak ticari faaliyetine devam ettiğini, davacının bahsettiği aile kökenlerinin bu dava ile ilgisi olmadığını, dava konusunun 27.10.2011 yılında kurulmuş olan davacı şirketin marka başvurusunda bulunması olduğunu, ayrıca davacının bahsettiği kişiler adına bir marka tescili bulunmadığını, davacı şirketin müvekkilinin tanınmış markalarının ticari itibarından ve ününden haksız faydalanma kastı ile birbirine yakın marka başvuruları yaptığını, Vefa, Vefa Bozacısı ibareleri üzerinde tek hak sahibinin müvekkili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "HACI İBRAHİMOĞLU MEHMET EMİN VEFA BOZA+Şekil" ibareli başvuru ile davalının "VEFA","VEFA BOZACISI" ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunduğu, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de aynı tür oldukları, somut olayda 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun gerçekleştiği, ayrıca redde mesnet davalı markasının tanınmış olduğu ancak taraf markaları kapsamında farklı mal/hizmet bulunmadığından 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı, bununla birlikte davacı şirketin tüzel kişilik kazandığı tarihten önce herhangi bir şekilde şirket ortaklarından herhangi birinin daha önceki markasal kullanımlarının, yeni kurulan şirketin markasal kullanımı olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin tüzel kişilik kazandığı 27.10.2011 tarihinden sonraki kullanımlarının eskiye dayalı kullanım olarak kabul edileceği, diğer yönden davacının ortaklarından herhangi birinin miras hukukuna ilişkin malvarlığı hakları ve her ne ne şekilde olursa olsun kişisel kullanımları yeni kurulan şirketin "HACI İBRAHİMOĞLU MEHMET EMİN VEFA+şekil+BOZA" şeklindeki marka başvurusu ile davalının "VEFA", "VEFA BOZACISI" ibareli markaları arasında oluşan iltibası bertaraf ederek ve markanın tekliği ilkesini ortadan kaldırarak davacıya davalının tescilli "VEFA "," VEFA BOZACISI" markalarını çağrıştıran bir markayı tescil ettirme hakkı vermeyeceği, dava konusu marka başvurusu yönünden davacının müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, tescilli bir marka üzerinde hak sahibi olan tescil sahibi dışındaki kişilerin de anılan markayı kullanmayı sürdürebilecekleri, dolayısıyla davacı şirketin tescilsiz marka kullanımı nedeniyle hak sahibi olduğu yönündeki iddiasının işbu uyuşmazlığa bir etkisinin olmadığı, ayrıca kullanımla söz konusu markaya ayırt edicilik kazandırıldığı ileri sürülmüş ise de bu durumun 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki tescil engelinin aşılmasına ve önceki markanın mevcudiyetine rağmen sonraki markanın tesciline imkan vermeyeceği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi