1. Hukuk Dairesi 2020/1642 E. , 2021/2655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-FERAGATİN İPTALİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Bakırköy İlçesi ... Cad. H Dirin Apartmanı adresinde kayıtlı taşınmazın arsasının kök mirasbırakan ... adına kayıtlı iken Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile müteahhide verildiğini, inşaat sözleşmesi ile yüklenici inşaat firmasının yaptığı inşaatın bitimini takiben 3 nolu dairenin davalı ..., 13 nolu dairenin diğer davalı ..., 4 nolu dairenin ise kök muris ... adına devir ve tescil işlemlerinin gerçekleştiğini, babası olan muris ... ile halası ..."ın da kök muris ...’ın yasal mirasçıları arasında bulunmasına rağmen, dava konusu taşınmazın davalılar ...ve ... lehine haksız şekilde devredildiğini, 29/12/2011 tarihinde davalılar aleyhine Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/583 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, ancak amcası olan davalılarla aralarında gerginlik çıkmaması için ve kendisine haklarını vereceklerini vaat etmeleri sebebiyle 23.03.2012 tarihinde davadan feragat etmesini sağladıklarını, mahkemenin gerekçeli kararında aralarında anlaşma ihtimali bulunduğundan bahsederek davanın reddine karar verdiğini, davalıların hile ve ikrah ile yaptıkları vaatlere inanarak ve davadan feragat ederek hata işlediğini ileri sürerek feragate ilişkin beyanının malul olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının yapmış olduğu feragate ilişkin iradesini sakatlayacak herhangi bir davranışlarının söz konusu olmadığını, davacı tarafın 2011 yılında açmış olduğu dava dosyasından kendi hür iradesiyle feragat ettiğini, feragat dilekçesindeki beyanının da "2011/583 nolu açtığım davadan feragat etmekteyim. Bilgilerinize arz ederim." şeklinde olduğunu, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da açıkça görülebileceği üzere feragatin şarta bağlanması halinde ve şartın yerine getirilememesi halinde tekrardan feragat edilen konuya ilişkin davanın açılabileceğinin belirtildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, öncelikle davacının feragat beyanının gerçek iradesini yansıtıp -yansıtmadığının açıklıkla saptanabilmesi için feragatin hata ve hileye dayalı olup-olmadığının, haktan feragat için bir sebebin var olup-olmadığının değerlendirilmesi davacının feragatinin hile ile alınıp - alınmadığı yönündeki iddiaları üzerinde durularak, vakıa biçiminde incelenmesi bu konuda taraf delillerinin toplanması, ortaya çıkacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılmış,yeniden bir karar verilmek üzere dosya mahkemesine gönderilmiş, kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince, iddianın sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve feragatin iptali isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının Reddine.
Ancak, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, dava konusu 3 ve 13 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar yönünden davacının miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde ve gerekçede belirtilen hususlar tekrar edilerek karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, değinilen hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ilk derece mahkemesine ait hükmün 2. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 2.bent olarak, “Davalı ... adına kayıtlı 236 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının kök muris ...’a ait Biga Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1029 Esas - 2000/1067 Karar sayılı ve davacının murisi Süreyya’ya ait Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/969 Esas - 2005/652 Karar sayılı veraset ilamındaki payı oranında iptali ile iptal edilen pay oranında davacı adına tesciline, kalan kısmın davalı ... üzerinde bırakılmasına,
Davalı ... adına kayıtlı 236 ada 12 parseldeki 13 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının kök muris ...’a ait Biga Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1029 Esas - 2000/1067 Karar sayılı ve davacının murisi Süreyya’ya ait Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/969 Esas - 2005/652 Karar sayılı veraset ilamındaki payı oranında iptali ile iptal edilen pay oranında davacı adına tesciline, kalan kısmın davalı ... üzerinde bırakılmasına ”cümlelerinin yazılmasına, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.