
Esas No: 2019/8373
Karar No: 2020/7049
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/8373 Esas 2020/7049 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğünün 07/05/2018 tarihli ve Bİ72 sayılı kararı ile uygulanan 3.000,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/06/2018 tarihli ve 2018/2776 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/07/2018 tarihli ve 2018/3627 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/02/2019 gün ve 94660652-105-34-15335-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2019 gün ve 2019/13573 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, her ne kadar kabahatli şirket hakkında 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun"un 6/1. maddesi uyarınca idari para cezası düzenlenmiş ise de; anılan Kanun"un 6/1. maddesinde ""Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilir. Kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla alıcının iletişim bilgilerini vermesi hâlinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz."" hükmünün düzenlendiği, somut olayda şikayetçiler tarafından onayları alınmadan kabahatli şirket tarafından kendilerine sms gönderildiği iddia edilmiş ise de, şikayetçilerin HOPİ adlı uygulamayı cep telefonlarına yüklediklerinde kendi bilgilerini de girdikten sonra gelen doğrulama kodu üzerine uygulamayı kullanmaya başladıkları ve kampanyalarla ilgili kendilerine sms gönderildiği, gönderilen smslerin istenmemesi halinde red hakkını nasıl kullanacakları konusunda gelen sms altında gerekli bilgilendirmenin yapıldığı, şikayetçilerin izinleri olmamasına rağmen halen sms gönderimine devam edildiğini belirttiği dosya içindeki belgelere göre 05426765544 numaralı şikayetçi için şikayete konu sms"in ulaşma tarihinin 22/06/2015, red tarihinin 22/06/2015, 05327006227 numaralı şikayetçi için şikayete konu sms"in ulaşma tarihinin 01/08/2015, red tarihinin 27/01/2016, 05076063064 numaralı şikayetçi için şikayete konu sms"in ulaşma tarihinin 14/08/2015, red tarihinin 17/03/2016 olduğu, şikayete konu tarihlerde kullanıcılar tarafından sms alınmasının istenilmediğine dair bir red mesajı olmadığının anlaşılması karşısında, şikayetçilerinin onaylarının olduğu kabul edilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Mahkemece kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen nedenler yönünden dosya kapsamında tüm deliller tartışılıp takdir edilmek suretiyle karar verildiği ve delil takdiri yapılarak verilen kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.