16. Hukuk Dairesi 2019/4416 E. , 2019/8034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 410 (716) ada 1 parsel sayılı 1.473,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın dere yatağı vasfında olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemizin 19.04.2019 tarih, 2019/1212 Esas, 2019/2927 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bu kez davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizin 19.04.2019 tarih, 2019/1212 Esas, 2019/2927 Karar sayılı ilamı ile hüküm; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın derenin etki alanı dışında bulunduğu ve davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan jeoloji mühendisleri raporunda açılan 2 adet araştırma çukuruna göre 40 cm yüzey dolgusunun altında 2 metre kadar inşaat artığı, çöp vb. kontrolsüz dolgu bulunduğu ve taşınmazın... Deresinin eski taşkın düzlüğü olarak nitelendirilebilecek kesiminde bulunduğu belirtilmiş olup, Yargıtay’ın kararlılık kazanmış içtihatlarına göre, tarıma uygun olmayacak yapıdaki bir arazinin dışarıdan toprak getirtilip doldurulması sureti ile yapılan işlemin imar-ihya sayılamayacağına, somut olayda, gerek jeoloji bilirkişilerinin raporları, gerekse de yerel bilirkişi ve tanık sözlerinden çekişmeli taşınmazı aktif dere yatağının doldurulması suretiyle oluşturulmuş olduğu anlaşılmış olduğuna göre bu nitelikteki taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddesi gereğince zilyetlikle kazanılamayacağından davalılar yararına kazanma koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Dairenin ilamına yansıyan "çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğuna" ilişkin saptamasında bir isabetsizlik bulunmayıp bu yöne değinen karar düzeltme istemi yerinde değildir. Ancak; davalı yan cevap dilekçesi ile açıkça, murisleri adına kayıtlı 31.05.1948 tarih, 7 no"lu tapu kaydına da dayandığı halde bu kayıt tüm tedavülleri ile getirtilerek keşifte usulünce uygulanmamıştır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalı yanın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte okunaklı ve birbirini takip eder biçimde getirtilmeli, kayıt malikleri ile davalılar arasındaki irsi ilişki denetlenmeli, yine çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıklarının tümünün ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak olan keşifte dayanılan tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte okunup hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar fen bilirkişisine haritasında işaretlettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, daha sonra fen bilirkişisine dayanak tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir, kroki düzenlettirilmeli; taşınmazın kısmen ya da tamamen tespite esas tapu kayıtlarının kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde ise, kapsam dışında kalan bölümler yönünden jeoloji bilirkişilerin raporu, tanık beyanları ve yerel bilirkişi beyanlarına göre taşınmazın aktif dere yatağının doldurulması suretiyle oluşturulmuş olması nedeniyle davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı göz önüne alınarak, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, yalnızca zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 19.04.2019 tarih, 2019/1212 Esas, 2019/2927 Karar sayılı bozma ilamına, yukarıda eklenen hususlar da eklenilmek suretiyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.