Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler yapıldığı ve borçluya her tür takip nedeniyle örnek 10 numaralı ödeme emrinin 4.5.2007 tarihinde tebliği üzerine, adı geçenin 9.5.2007 tarihinde İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak takiplerin tümü yönünden borca itirazlarını bildirdiği görülmüştür.
İtiraza konu edilen icra takiplerinin tarafları ve takip şekilleri aynı olup bunlara yönelik olarak aynı dilekçe ile itiraz edilmesine ve incelemenin birlikte yapılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Kaldı ki usul ekonomiside bunu gerektirir. Bu nedenle mahkemece her bir takip yönünden itirazın tefriki doğru değildir.
Öte yandan İİK.nun 169/a-1. maddesi uyarınca borca itiraz üzerine icra mahkemesince duruşma açılarak inceleme yapılması zorunludur.
O halde mahkemece İİK.nun 169/a-1. maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların iddia ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bir kısım icra takipleri yönünden itirazın tefrik edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; itirazın tefriki halinde, tefrikine karar verilen itirazların ayrı bir esasa kaydedilerek o dosya üzerinden incelenmesi gerekirken, aynı dosyadan sonuçlandırılması yasaya uygun bulunmamıştır.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.