Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3652
Karar No: 2012/1965
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2011/3652 Esas 2012/1965 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın bağımsız bölümlerinin aidiyetinin tespiti davasına ilişkindir. Kanıt yükünün davacı taraf üzerinde olduğu belirtilerek, davacı taraf muhtesatı kendi adına ve hesabına meydana getirdiğini her türlü delille kanıtlayabileceği ifade edilir. Mahkeme, dava konusu muhdesatın zemin üstü ikinci katının davacılar Bayram ve Süleyman tarafından meydana getirildiğini belirler. Ancak davalı tarafın dava konusu muhdesatın zemin üstü birinci katına yönelik temyiz itirazlarına ilişkin mahkemece davacı tarafa re’sen teklif edilen yeminin usule uygun olmadığı, usule aykırı teklif ve icra edilen yeminin de hükme esas alınamayacağı belirtilir. Davacıya yemin teklifi hakkının hatırlatılması gerektiği ifade edilir ve davacı tarafın yemin deliline de dayandığı, taşınmazda paydaş olan davalıların bina bölümlerinin kendilerince değil davacılar tarafından meydana getirildiğini bilecek durumda olduklarına dikkat çekilir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (Mülga) (1086) Madde 337, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (Mülga) (1086) Madde 356, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (Mülga) (1086) Madde 345, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (Mülga) (1086) Madde 347.
7. Hukuk Dairesi         2011/3652 E.  ,  2012/1965 K.
  • TAŞINMAZ ÜZERINDE BULUNAN MUHTESATIN
  • BAĞIMSIZ BÖLÜMLERININ AIDIYETININ TESPITI
  • YEMIN
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 337
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 356
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 345
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 347

"İçtihat Metni"

ÖZET: MUHTESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVALARINDA KANIT YÜKÜ, DAVACI TARAF ÜZERİNDE OLUP, DAVACI TARAF MUHTESATI KENDİ ADINA VE HESABINA MEYDANA GETİRDİĞİNİ HER TÜRLÜ DELİLLE KANITLAYABİLİR. TEKLİF EDİLECEK KATİ YEMİN KESİN DELİLLERDEN OLDUĞUNDAN KEN­DİSİNE YEMİN TEKLİF OLUNAN KİMSE, YEMİN ETMEZ VEYA YEMİNİ HASMINA REDDETMEZSE YEMİN KONUSUNU OLUŞTURAN OLAYI İKRAR ETMİŞ SAYILIR VE DAVANIN YEMİN SONUCUNA GÖRE HÜKME BAĞLAN­MASI GEREKİR. TAMAMLAYICI MAHİYETTEKİ MAHKEMECE RE’SEN TEKLİF OLUNAN YEMİN İSE MAHKEME KANAATİNİ TEYİT ETMEK İÇİN İCRA EDİ­LEBİLECEĞİNDEN ANCAK İDDİA OLUNAN HUSUSUN İSPATI İÇİN GÖSTERİLEN VE TOPLANAN DELİLLERİN HÜKÜM VERECEK DERECEDE MAHKEMEYE KANAAT VERMEMESİ KOŞULUNA BAĞLIDIR.

DAVACI TARAFÇA GÖSTERİLEN VE MAHKEMECE TOPLANAN TAKDİRİ NİTELİKLİ DELİLLERLE DAVA KONUSU MUHTESATIN ZEMİN ÜSTÜ BİRİNCİ KATININ DAVACILARA AİDİYETİ KANITLANAMAMIŞTIR. BU DURUMA GÖRE, MAHKEMECE DAVACI TARAFA TEKLİF EDİLEN YEMİN USULE UYGUN OLMADIĞINDAN HÜKME ESAS ALINAMAZ. DAVACI TARAF DİLEKÇESİNDE YEMİN DELİLİNE DE DAYANMIŞ, TAŞINMAZDA PAYDAŞ OLAN DAVALILARIN BİNANIN BELİRTİLEN BÖLÜMÜNÜN DAVACILAR TARAFINDAN MEYDANA GETİRİLDİĞİNİ, KENDİLERİ TARAFINDAN MEYDANA GETİRİLMEDİĞİNİ Bİ­LECEK DURUMDA OLDUĞU GÖZETİLDİĞİNDE MAHKEMECE DAVACIYA YE­MİN TEKLİFİ HAKKINI KULLANIP KULLANMAYACAĞI HATIRLATILIP, KUL­LANMAK İSTEDİĞİ TAKDİRDE SONUCUNA GÖRE KARAR VERMEK GEREKİR.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı Ayşe, Emine, Elif, Ümmü ve Hasan tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın bağımsız bölümlerinin aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

1- İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve bel­gelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp de­ğerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre, dava konusu bina (ev) niteliğindeki muhdesatın zemin üstü ikinci katının davacılar Bayram ve Süleyman tarafından meydana getirildiğinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp az yukarıda adı geçen davalıların bu yöne ilişen sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı tarafın dava konusu muhdesatın zemin üstü birinci katına yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacı tarafa re’sen teklif edilen tamamlayıcı yemin doğrultusunda bu istem kaleminin de kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyada toplanan delillere ve usul hü­kümlerine uygun düşmemiştir.

Duraksamadan belirtmek gerekir ki; muhtesat aidiyetinin tespiti dava­larında kanıt yükünün davacı taraf üzerinde olduğu, davacı tarafın muhtesatı kendi adına ve hesabına meydana getirdiğini her türlü delille kanıtlayabileceği tartışmasızdır.

Öte yandan; davada kanıt yükü üzerinde olan ancak toplanan delillerle davasını kanıtlayamayan tarafın 1086 sayılı HUMK’nın 344. maddesi hükmüne göre karşı tarafa kati yemin teklif etme hakkı bulunmaktadır. Bu madde hükmüne göre teklif edilecek kati yemin kesin delillerden olup aynı Kanun’un 347. maddesi hükmüne göre kendisine yemin teklif olunan kimse, yemin etmez veya yemini hasmına reddetmezse yemin konusunu oluşturan olayı ikrar etmiş sayılır ve davanın yemin sonucuna göre hükme bağlanması ge­rekir. Yine aynı Kanun’un 345. maddesi hükmüne göre de kati yemin bir kimseye karşı ancak kendisinden sadır olan bir fiil hakkında teklif olunabileceği gibi, bir kimsenin bir şeyi bilmesi de kendisinden sadır olan fiil sayılır.

Bunun yanında; aynı Kanun’un 356/2. maddesinde düzenlenen ta­mamlayıcı mahiyetteki mahkemece re’sen teklif olunan yemin ise mahkeme kanaatini teyit etmek için icra edilebileceğinden ancak iddia olunan hususun ispatı için gösterilen ve toplanan delillerin hüküm verecek derecede mah­kemeye kanaat vermemesi koşuluna bağlıdır.

Somut olaya gelince; davacı tarafça gösterilen ve mahkemece toplanan takdiri nitelikteki delillerle dava konusu muhdesatın zemin üstü birinci katının davacılara aidiyeti kanıtlanamamıştır.

Az yukarıda açıklandığı üzere hakim ancak takdiri delillerle davanın ispatlanması halinde görüşünü kuvvetlendirmek için davacı tarafa tamamlayıcı yemin teklif edebilir. Şu halde mahkemece davacı tarafa teklif edilen yeminin usule uygun olmadığı, usule aykırı teklif ve icra edilen yeminin de hükme esas alınamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki; davacı taraf dava dilekçesinin deliller bölümünde her türlü kanıttan söz ederek yemin deliline de dayandığını kabulü gerekir. Kanıt yükü üzerinde olan davacı tarafın yemin deliline de dayandığı, taşınmazda paydaş olan davalıların binanın belirtilen bölümünün davacılar tarafından meydana getirildiğini, kendileri tarafından meydana getirilmediğini bilecek durumda olduğu gözetildiğinde davacı tarafa yemin hakkının hatır­latılması zorunludur.

Hal böyle olunca, davacıya yemin teklifi hakkını kullanıp kullanmayacağı hatırlatılıp, kullanmak istediği takdirde 1086 sayılı HMUK’nın 337 ile 6100 sayılı HMK’nın 225 ve takip eden maddeleri gereğince işlem yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu olgular gözardı edilip, yemin delilinin yöneltilmesinde yanılgıya düşülerek, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, az yukarıda isimleri geçen davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı taraf yararına (BOZULMASINA), bozma nede­nine göre de sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde ilgililerine iadesine, 20.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi