13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/35532 Karar No: 2016/2176 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/35532 Esas 2016/2176 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/35532 E. , 2016/2176 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile 1-..., 2-... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19/12/2013 tarih ve 2012/482-2013/612 sayılı hükmün Dairenin 26/02/2015 tarih ve 2014/14982-2015/5964 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalılardan ..."na kendisine ait dairenin 82.500,00 TL"ye satışı hususunda anlaştıklarını, bu davalının isteği üzerine tapu devrinin babası diğer davalı ..."na verildiğini, ancak davalıların satış bedelinden bakiye 18.900,00 TL"yi ihtara rağmen ödemediğini ileri sürerek bu bedelin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden kabulü ile 18.900,00 TL"nin dava tarihinden itibaren faizi ile bu davalıdan tahsiline dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 26.2.2015 tarih, 2014/14982 esas 2015/5964 karar sayılı ilamı ile davalının temyiz itirazları reddedilerek, diğer davalı ..."ye de husumet düşeceğinden bahisle davacı lehine bozulmuş, bu kez davalı tarafça karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava taşınmaz satışından doğan bakiye alacak istemine ilişkindir. Tapulu taşınmaz satışlarının geçerliliği mevzuat hükümleri gereğince resmi şekilde yapılmış olma şartına bağlıdır. Uygulamada sonradan resmi devir gerçekleşmiş olur ise harici sözleşmelerin de geçerli sayılıp tarafları bağlayacağı kabul edilmektedir. Davacı ile davalı ... arasında bila tarihli "sözleşmedir" başlıklı belge ile davaya konu taşınmazın 82.500,00 TL ye satışı konusunda anlaşıldığı yazılıdır. Sonrasında davacı ile davalı ... arasında 30.11.2010 tarihinde yapılan harici sözleşme ile ise satış bedeli belirtilmeksizin 5 nolu dairenin ek depo ile mülkiyet iddiasına bulunulmamak kaydıyla satın alındığı yazılmış, aynı tarihte resmi devir davalı ... üzerine yapılmıştır. Bu devir ile geçerli hale gelen 30.11.2010 tarihli sözleşmede satış bedelinin yazılı olmamasına, resmi devirde satışın 30.000,00 TL üzerinden yapılıp, bedelinin tamamı ile ödendiğinin belirtilmiş olmasına ve davalı tarafın aşamalardaki savunmasına göre ikinci sözleşme ile yine 82.500,00 TL"ye anlaşıldığını yasal delillerle ispatla mükellef olan davacının bu yönde yazılı belge sunamaması karşısında davacıya dava dilekçesinde açıkça dayandığı yemin delili hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre, ispatın sağlanamaması halinde davalı ... yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmeksizin, yazılı şekilde bu davalı yönünden ispat külfetinin yalnış değerlendirilmesi ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir. Ne var ki temyiz incelemesi sırasında bu hususun zuhulen gözden kaçılarak davalının bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi hükmün davacı lehine bozulduğu anlaşılmakla bozma ilamının kaldırılarak hükmün davalı ... lehine yazılı gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 26.2.2015 tarih, 2014/14982 esas 2015/5964 karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün davalı ... lehine BOZULMASINA, peşin alınan 57,60 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.