8. Hukuk Dairesi 2018/7376 E. , 2020/7863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davacının dava konusu 635 ada 139 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölümün 1996 dan beri maliki olduğunu, çıplak mülkiyetin davacıda olduğunu, murisi lehine intifa hakkı kurulu olduğunu, murisin 29.09.2014 tarihinde vefatı ile çıplak mülkiyetin tam mülkiyete dönüştüğünü, TMK"nin 797. maddesi gereği ölüm ile intifa hakkının sona erdiğini, 03.11.2014 tarihli tapu senedinde ise ölüm ile intifa hakkının terkin edildiğini, intifa hakkı sahibi ile davalının arasında kira ilişkisi olduğunu, vefat ile bu ilişkinin kendiliğinden sona erdiğini, davacı tarafından geri verilmesi için ihtar da çekildiğini ancak işgale devam edildiğini, bu nedenle davalının müdahalesinin men’i ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin haksız işgalinin başlangıç tarihi olan 29.09.2014 tarihinden dava tarihine kadar şimdilik 23.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra duruşmadaki beyanında dava konusu taşınmazın dava dışı 3. kişiye satıldığını dava açıldıktan sonra taşınmaz satıldığından ecrimisil yönünden davaya devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın müdahalenin men"i yönünden dava konusu kalmadığından hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından sadece vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; mahkemece "Dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden, davalı davasını vekille takip ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 45.759,20 TL.nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” şeklinde tashihen karar verilmiştir. Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin olarak 818227,50 TL üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmıştır. Taraflarca öninceleme duruşmasının imzalandığı 09.06.2015 tarihli celsede davacı vekili “...dava açıldıktan sonra taşınmaz satılmıştır, talebimize ecrimisil yönünden devam ediyoruz mahkeme takdir ederse taşınmazı satın alana davanın ihbarını talep ediyoruz ...” diyerek dava açıldıktan sonra davanın konusuz kaldığını bildirmiştir. Bu doğrultuda mahkemece meni müdahale yönünden davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise davanın reddine karar verildiğine göre harcı yatırılan değer gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde yazılı “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” cümlesi gereğince men"i müdahale davası yönünden davacı aleyhine verilecek vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tamamı olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.