Esas No: 1991/821
Karar No: 1992/1115
Karar Tarihi: 18.03.1992
Danıştay 3. Daire 1991/821 Esas 1992/1115 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kokantacının vergi incelemesi sonucunda tanzim edilen raporun, beyan edilen gayri safi hasılatın yüzde 20'sinden az gider beyanı yapıldığı gerekçesiyle yapılan tarhiyatın yanlış olduğu yönündeki itirazını değerlendirdi. Asgari gayrisafi hasılat esasının uygulanabilmesi için öncelikle beyan edilen gayri safi hasılatın yıl içinde yapılan hasılat tesbitlerine göre düşük olması gerektiğine dikkat çeken mahkeme, bu tesbitlerin yapılmadan doğrudan giderler toplamının yüzde 20'sinin esas alınamayacağını vurguladı. Kararda ayrıca, kokantacı tarafından beyan edilen gayri safi hasılatla, inceleme elemanlarınca yapılan hasılat tesbitlerine göre hesaplanan asgari gayrisafi hasılat arasında çok az bir fark olduğu ve yıl içindeki tesbitlerin ortalamasının alınmasıyla bu farkın ortadan kalkabileceği belirtildi. Kararda, vergi tarhiyatının yanında kesilen kaçakçılık cezasının da, ilgili kanun maddesi uyarınca matrah farkı üzerinden hesaplanamayacağına karar verildi. Kanun maddesi ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2772 sayılı Kanunla değişik 111. maddesi oldu. Bu madde, lokantacılık işiyle uğraşanların gösterdikleri gayrisafi hasılatın, inceleme elemanlarınca yıl içinde yapılan tesbitler esas alınarak hesaplanacak asgari gayrisafi hasılata göre düşük olduğu durumlarda, beyan edilen gayrisafi hasılat yerine bu esas alınacak asgari gayrisafi hasılatın vergi tarh
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 1115
Esas Yılı : 1991
Esas No : 821
Karar Tarihi : 18/03/992
İNCELEME ELEMANLARINCA YAPILAN HASILAT TESBİTLERİ ESAS ALINARAK BEYANI GEREKEN GAYRİ SAFİ HASILATIN BEYAN EDİLEN HASILATLA KARŞILAŞTIRMASI YAPILMADAN, ASGARİ GAYRİSAFİ HASILAT ESASINDAN HAREKETLE YÜKÜMLÜ BEYANININ GİDERLER TOPLAMININ % 20 SİNİN ALTINDA KALDIĞINDAN BAHİSLE BULUNAN MATRAH FARKI ÜZERİNDEN YAPILAN TARHİYATTA KANUNA UYGUNLUK BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; 1985 yılı kokantacılık faaliyetine ilişkin olarak tanzim edilen vergi inceleme raporuna istinaden ikmalen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; inceleme raporunda matrah farkının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 111.maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde yılın 4, 7, 8, 9 ve 11.aylarını kapsayan 8 adet hasılat tespiti sonucu "asgari gayrisafi hasılat" esasından hareketle inceleme sonucu tesbit edilen mutad giderler toplamının % 20 si olarak hesaplanan safi kazanca nazaran yükümlü beyanının düşük bulunduğu anlaşıldığından, bu fark üzerinden yapılan tarhiyatta isabetsizlik görülmediği, kesilen kaçakçılık cezasının ise Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun, 193 sayılı Yasanın "Ortalama kar hadleri ve ortalama gayrisafi hasılat esasına" dair 111.maddenin 2.fıkrasında belirtilen esasa göre bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyata ceza uygulanamayacağı yolundaki kararı üzerine terkini gerektiği egerekçesiyle kısmen kabul ederek vergi aslının onanmasına, cezanın ise kaldırılmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2772 sayılı Kanunla değişik 111.maddesinin ikinci fıkrasında lokantacılık işiyle uğraşanların gösterdikleri gayrisafi hasılat, inceleme elemanlarınca yıl içinde yapılan tesbitler esas alınarak hasaplanacak asgari gayrisafi hasılata göre düşük olduğu takdirde, beyan olunan gayrisafi hasılat yerine, bu suretle tesbit edilecek asgari gayrisafi hasılatın vergi tarhına esas tutulacağı, şu kadarki bu suretle bulunacak safi kazancın, mükelleflerce tevsik edilen mutad giderler toplamının % 20 sinden düşük olduğu takdirde vergi tarhına esas alınacak miktarın bu giderler toplamının % 20 sinden düşük olduğu takdirde vergi tarhına esas alınacak miktarın bu giderler toplamının % 20 si olacağı belirtilmiştir.
Madde hükmüne göre asgari gayrisafi hasılat esasının, yükümlülerce gösterilen gayrisafi hasılatın, inceleme elemanlarınca yıl içinde yapılan tesbitler esas alınarak hesaplanacak asgari egayrisafi hasılata göre düşük olması halinde uygulanma olanağı bulunmaktadır. İnceleme elemanları tarafından yıl içinde yapılacak tesbitlere göre beyan edilen gayrisafi hasılatta düşüklük bulunduğu saptanmadan, doğrudan, doğruya giderler toplamının % 20 sinin esas alınması mümkün değildir. Safi kazancın giderler toplamının % 20 sinden düşük olamıyacağına ilişkin kuralın ancak asgari gayrisafi hasılat esasının işletilmesinden sonra, giderlerin şişirilmesini ve önleyici bir unsur olarak uygulanabileceği, tek başına uygulama olanağı bulunmadığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda da, yıl içinde sekiz kez hasılat tesbiti yapılmış ise de yıllık asgari gayrisafi hasılatın, bu tesbitlere göre değil yükümlünün, günde ortalama ... hasılat sağladığı yolundaki beyanı esas alınarak ... hesaplandığı mükellef beyanının ise 24.803.751 lira olduğu anlaşıldığından, inceleme elemanlarınca yapılan hasılat tesbitleri esas alınarak beyanı gereken gayri safi hasılatın, beyan edilen hasılatla mukayesesi yapılmadan, yükümlü beyanının giderler toplamının % 20 sinin altında kaldığından bahisle bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta isabet görülmemiştir.
Esasen mükellef beyanı esas alınarak bulunan gayrisafi hasılat ile beyan edilen gayri safi hasılat arasında çok az bir fark bulunduğu ve yıl içindeki hasılat tesbitlerinin ortalamasının alınması halinde bu farkın da ortadan kalkacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.