12. Ceza Dairesi 2017/9108 E. , 2019/5243 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 52/2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasının hakimin takdirinde olması nedeniyle tebliğnamede (2) nolu görüşe ve “Suçun işleniş şekli, mağdura verilen zarar dikkate alınarak” gerekçesiyle CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanığın, katılanın uğradığı maddi zararı giderdiğine ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması karşısında, CMK"nın 231/5. madde hükmünün uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede (3) nolu bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre sanığın idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti bölünmüş iki şeritli virajlı ve eğimli caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarında bulunan kaldırıma çıktığı, daha sonra kaldırım üzerinde bulunan dağıtım kutusuna çarptıktan sonra aracın savrularak suç tarihinde 19 yaşındaki mağdura çarparak yaşamını tehlikeye sokan, hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşmasına neden olduğu ve aşamalar boyunca yaralanması nedeniyle mağdurun beyanının alınamadığı olayda;
1-Olay tarihinde 19 yaşında olan mağdur ... hakkında Üsküdar Devlet Hastanesince düzenlenen 14.04.2015 tarihli raporda mağdurun vücut fonksiyonlarını %98 oranda kaybettiğinin belirtildiği anlaşılmakla, mağdura CMK"nın 234/2. maddesi gereğince baro tarafından zorunlu vekil tayin edilmeksizin duruşmaya devamla hüküm kurulması,
2-Katılan vekilinin celse arasında sunduğu dilekçe ve temyiz dilekçesinde mağdurun yaralanmasının bitkisel hayata girmesine sebep olduğunu, sürekli yatağa bağımlı hale geldiğini belirttiği, dosya içerisinde bulunan Üsküdar Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporunda mağdurun yatağa bağımlı olduğunun belirtildiği ve Adli Tıp Kurumu raporunda bu hususların değerlendirilmediği anlaşıldığından, katılanın tüm tedavi evraklarının Adli Tıp Kurumuna gönderilerek bu olay nedeniyle vücudunda oluşan yaralanmaların, TCK"nın 89/3-a-b-c bentlerinde belirtilen, "İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,” neden olup olmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumununu değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise ;
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
2-Sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.