13. Ceza Dairesi 2016/14712 E. , 2018/5527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınan Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2013 tarihli ve 2013/115 Esas, 2013/82 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilip haklarında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
A)Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2000 TL olan adli para cezalarına ilişkin hükümlerin cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, sanıklar müdafiilerinin temyiz talebinin C.M.U.K. nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekiye ait işyerinde çalışan bekçi tanık ..."ın; sabah saat 06:10 sıralarında müştekinin odasının ışığını kapatmaya gitmiştim, odada sanık ... ile karşılaştım, şeklinde beyanı ile suça konu eylemin görüntülerini içeren güvenlik kamerası kaydı karşısında, UYAP kayıtlarına göre güneşin olay tarihi olan 23/03/2013 tarihinde saat 06:08 de doğduğu, saat 05:08 den önceki zaman diliminin geceden sayıldığı, eylemin gündüz vakti gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle, sanıkların hırsızlık eylemlerinin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hükümler kurularak sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. ve hırsızlık suçundan aynı kanunun 143. maddesine ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ve hırsızlık suçundan TCK"nın 143. maddesinin hüküm fıkralarından çıkarılmak suretiyle sonuç cezanın "2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekiye ait işyerinde çalışan bekçi tanık ..."ın; sabah saat 06:10 sıralarında müştekinin odasının ışığını kapatmaya gitmiştim, odada sanık ... ile karşılaştım, şeklinde beyanı ile suça konu eylemin görüntülerini içeren güvenlik kamerası kaydı karşısında; UYAP kayıtlarına göre, güneşin olay tarihi olan 23/03/2013 tarihinde saat 06:08 de doğduğu, saat 05:08 den önceki zaman diliminin geceden sayıldığı, eylemin gündüz vakti gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle, sanıkların işyeri dokunulmazlığını ihlal eylemlerinin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 116/4. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hükümler kurularak sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10/04/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.