13. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/39687 Karar No: 2016/2158 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/39687 Esas 2016/2158 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2014/39687 E. , 2016/2158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak bir kısım dava ve işleri takip ettiğini, davalı ile dava dışı kişinin haricen sulh olduklarını, ancak kendisine ödenmesi gereken aylık hukuki danışmazlık bedeli, akdi ve yasal vekalet ücretleri ile tarafınca karşılanmış masrafların ödenmediğini ileri sürerek; ıslahla birlikte 8.278,22 TL karşıyan vekalet ücreti, 9.235,00 TL aylık ücret, 4.941,31 TL takip edilen işler için vekalet ücreti ve 100,00 TL masrafın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, talep edilen ücretin fahiş olduğunu, vekalet görevinin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle haklı olarak davacı vekili azlettiklerini ve azil sırasında da ödenmesi gereken 9.235,00 TL nin davacı taraf hesabına havale edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 19.674,53 TL nin temerrüt tarihini olan 9.5.2011den itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu değerin 9.235,00 TL sinin 21.9.2011 tarihinde ödenmiş olduğunun hükmün infazında dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı avukatın vekalet sözleşmesine dayalı olarak hak ettiği vekalet ücretinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Ne varki gerek asıl rapor ve gerekse ek rapora taraflar itiraz etmiş bulunmaktadır. Tarafların rapora itirazları kapsamında alınan bilirkişi ek raporu tarafların itirazlarını ve bu bağlamda davacının masraf alacaklarının mükerrer olarak düşümünün yapıldığına dair itirazını karşılar mahiyette değildir. Bu itibarla alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun ihtilafı çözümleyecek nitelikte olduğu ve bu raporlara dayanılarak karar verilmesi gerektiği kabul edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek yeni bir bilirkişiden, tarafların dosyada mevcut bilirkişi raporlarına itirazlarınıda karşılayacak şekilde, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve dosya kapsamıda değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygur karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 336,00 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.