Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11493
Karar No: 2018/1080
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11493 Esas 2018/1080 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11493 E.  ,  2018/1080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davacıların miras bırakanı ...’ün gayrimenkul için Finansbank’tan kredi aldığını, ayrıca banka uygulaması çerçevesinde 17.02.2010 - 17.02.2015 tarihleri için davalıdan hayat sigortası yaptırdığını, vefat teminatının 236.000,00 TL ve Finansbank’ın rehin alacaklısı olduğunu, 01.10.2010 tarihinde sigortalının vefat ettiğini, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de, 06.12.2010 tarihinde miras bırakanlarının kronik myelositer lösemi nedeni ile vefat ettiğini ve sigorta yapılırken bu hastalığın beyan edilmediğinden bahisle ödeme talebinin reddedildiğini, halbuki ölüm nedeninin bu olmadığını, ölümden sonra sigortalının yakınlarından bilgi alındığını ve uzun süre önce lösemi geçirdiğini beyan edilince fer’i bir neden olarak bu hususun ölüm belgesinde yer aldığını, öte yandan sigorta sırasında beyan kutucuklarının form üzerinde zaten basılı olduğunu ve bunların sigortalı tarafından doldurulmadığını, kredi sırasında bu tür belgelerin okunmadan imzalandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 10.000,00TL hayat sigortası tazminatının ölüm tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir. 02.04.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep ettikleri 10.000,00 TL"lik istemi 236.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiş ve ıslah harcını tamamlamıştır.Davalı vekili; Sigorta başvuru formundaki kanser de dahil olmak üzere geçirilen hastalık ve tedavilerle ilgili soruya “hayır” cevabı verildiğini, bu doğrultuda 23.02.2010 tarihinde, 17.02.2010 - 17.02.2015 tarihleri için hayat sigortası kurulduğunu, sigortalının vefatının 05.10.2010 tarihli başvuru ile öğrenildiğini, ölüm belgesine göre ölüm nedeninin kronik myelositer lösemi olduğunu, yapılan incelemede sigortalının 28.03.2006 tarihinde ... Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kronik lenfositer lösemi tanısı ile tedavisine başlandığını ve müteaddit kereler hastanede kaldığını, en son 2009 yılı Şubat ayında tedavi aldığı ve sonradan da düzenli şekilde takip edildiğinin anlaşıldığını, bu nedenle tazminat ödenmediğini, eğer gerçek durum bilinse idi davacıların miras bırakanına hayat sigortası yapılmayacağını, sigortalının sözleşme kurulduktan sonraki 10.03.2010 tarihinde muayene kaydının bulunması karşısında söz konusu hastalıktan kurtulduğu iddiasının da doğru olmadığını, formun matbu şekilde doldurulduğu iddiasının da doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davanın kabulu ile 236.000,00 TL"nin temerrüt tarihi olan 07.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Genel olarak hayat sigortalarında bir kimsenin hastalığı nihai olarak sigortacının taşıdığı rizikoyu arttıran bir husustur. Sigortacı bu durumda ya hiç sigorta sözleşmesi yapmamakta ya da daha ağır şartlarla sigorta sözleşmesi yapmaktadır. Davaya konu kredi hayat sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp, bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasıdır.Somut olayda, davacıların murisi At...’ün Finans Bank’tan kullandığı kredi nedeniyle davalı tarafından hayat sigortası yapıldığı, murisin 01/10/2010 tarihinde kalp krizi (Kardiyak Arrest) nedeniyle vefat ettiği anlaşılmaktadır. Murisin ölüm belgesinde; bu nedene yol açan ölüm ile sonuçlanan durumlar varsa altında yatan durum “Lösemi” olarak belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan heyet raporunda, hematoloji uzmanı bilirkişi tarafından, Atilla Arısüt’ün 01.10.2010 tarihinde Kardiyak arrest ve solunum arresti nedeniyle vefat ettiği, ...’ün 2000 yılından beri Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) tanısıyla takip edildiği ve son tedavisini Şubat 2009’da aldığı, tedavi sonucunda hastalığının kontrol altına alındığı, hastanın ölüm tarihinden 7 ay önce (10.03.2010) yapılan tetkiklerinde kan değerlerinin normal olduğu ve hastalığının kontrolde olduğu, ölüm sırasında kan hastalığının durumu ve kan değerleri ile ilgili bir bilgi bulunmadığı, KLL hastalığının kontrolde olması durumunda kardiyak arrest gibi ani ölüme yol açma ihtimalinin çok düşük olduğu, kan hastalığı kontrolde değilse bile ölüm sebebi ile bağlantısının düşük bulunduğu, buna göre; hastada daha önce tanı konmuş olan KLL-Löseminin, ani kalp nedenli ölüme çok nadiren neden olabildiğini, hastalığın beyan edilmemesinde kast ve kötüniyetin bulunmadığını, bu nedenlerle beyan edilmeyen husus ile riziko arasında nedensellik bağı olmadığı bildirilmiş olup doktor bilirkişinin uzmanlığı itibariyle rapor, hüküm kurmaya yeterli değildir.Bu itibarla, dosyanın içerisinde kardiyoloji, hematoloji ve onkoloji uzmanlarının bulunduğu üçlü bilirkişi heyetinden dosya kapsamındaki tedavi belgeleri değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın ölüm nedeninin sigorta ilişkisinin kurulmasından önce sigortalı muriste bulunan ve sigortacıya bildirilmeyen KLL-Lösemi hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin olarak tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi