Hukuk Genel Kurulu 2015/1637 E. , 2015/1709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17.11.2009
NUMARASI : 2009/302 E-2009/389 K.
Taraflar arasındaki “çekişmenin önlenmesi, takiplerin durdurulması, hacizlerin kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.02.2007 gün ve 2006/328 E.-2007/31 K sayılı kararın incelenmesi davalı Maliye Bakanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10.03.2009 gün ve 2009/1492 E.-2009/2811 K. sayılı ilamıyla;
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyeleri olduklarını ve kooperatife ait H Blok 7 ve 8 nolu dairelerin müvekkillerine tahsis edildiğini, ancak davalı kooperatifin bir kısım borçlarından dolayı davalılar tarafından anılan taşınmazlara haciz konulduğunu, oysa bu dairelerin müvekkillerine ait olduğunu ve müvekkillerinin davalılara borcunun bulunmadığını ileri sürerek, anılan dairelerin kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesini ve davalılar tarafından yapılan takiplerin durdurularak hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Kopperatif vekili, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu savunarak, işbölümü itirazında bulunmuştur.
Davalı Belediye vekili, davalı kooperatifin vergi borçlarından dolayı 6183 sayılı yasaya dayalı olarak kooperatife ait taşınmazlara haciz konulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davaya bakma görevinin idari yargının görev alanına girdiğini savunarak, görev itirazında bulunmuştur.
Diğer davalılar vekili, görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğunu ve müvekkillerinin davalı kooperatiften alacaklarından dolayı taşınmazlara haciz konulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin işbölümü itirazının kabulü ile talep halinde dosyanın İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davalılardan Hazine ve Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın ise idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise icra mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ile davalılardan Hazine vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacıların davalılara herhangi bir borcunun bulunmamasına rağmen, davacılar adına tahsis edilen ve davalı kooperatif adına tescilli olan taşınmazın tapu kaydı üzerine haciz konulmasından kaynaklanan muarazanın, davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili ile tapu kaydı üzerindeki hacizlerin kaldırılması suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece, davalı kooperatif vekilinin işbölümü itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, gerçek kişi davalılar ile davalı belediye ve hazine hakkındaki davanın ise görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde HUMK’nun 43. maddesine göre birden fazla kişiye (ihtiyari dava arkadaşlarına) karşı açılan dava, davalılardan bazısı için ticari dava, diğerleri için ticari dava değil ise ve haklarındaki dava ticari dava olan davalılar süresince işbölümü itirazında bulunursa, asliye hukuk mahkemesinin işbölümü itirazını kabul ederek davanın tümünün ticaret mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekir. Çünkü davanın ticari dava olan bölümüne TTK’nun 5/2. maddesi gereğince ticaret mahkemesinde bakılması gerekir. Davalar arasında HUMK’nun 43. maddesi anlamında bir bağlantı olduğu için de asliye hukuk mahkemesi ayırma kararı veremez (Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 1, shf 694, 6. Bası 2001).
Bu durumda, mahkemece, işbölümü itirazı kabul edildiğine göre gerçek kişi davalılar ile davalı belediye ve hazineye yönelik dava hakkında görev yönünden bir karar verilmeden sadece gönderme kararı verilmesi ile yetinilmesi ve bu davalılar yönünden göreve ilişkin incelemenin gönderilen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin diğer, davalılardan Hazine vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER: Davacılar vekili ve M.. H.. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyeleri olduklarını ve kooperatife ait H Blok 7 ve 8 nolu dairelerin müvekkillerine tahsis edildiğini, ancak davalı kooperatifin bir kısım borçlarından dolayı davalılar tarafından anılan taşınmazlara haciz konulduğunu, oysa bu dairelerin müvekkillerine ait olduğunu ve müvekkillerinin davalılara borcunun bulunmadığını ileri sürerek, anılan dairelerin kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesini ve davalılar tarafından yapılan takiplerin durdurularak hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin işbölümü itirazının kabulü ile talep halinde dosyanın İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davalılardan Hazine ve Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın ise idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise icra mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili ve davalı M.. H..nin temyiz istemi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
Bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında, kooperatif aleyhine açılmış ve tefrik edilmiş olan davanın İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi esasınsa kayıt edildiği, yapılan yargılama sonunda 11.11.2008 gün ve 2007/298 Esas ve 2008/608 K. sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verildiği ve karar temyiz edilmeksizin 04.02.2009 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkeme bu kesinleşmiş mahkeme kararını dikkate alınarak kooperatif hakkındaki dava kesinleştiğine göre bu aşamada diğer davalılar hakkındaki davanın da İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini yasal olanak bulunmadığı gerekçesi ile önceki kararında direnmiştir.
Bu durumda ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp, yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü gerekir.
Bu nedenle dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklandığı üzere, yeni hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın 11.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.