20. Hukuk Dairesi 2017/1001 E. , 2018/5170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... sitesi, A blok, No:5, D Blok, No:5, E Blok, No:4 ve 11, F Blok, No:5"te kain apartman dairelerinin davalı borçluya ait olduğunu, sözkonusu apartman dairelerinin ödenmeyen aidat borçlarının tahsili amacıyla ... . İcra Müdürlüğünün 2011/3431 sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının % 40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dava konusu sitenin tüm bağımsız bölümlerinin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanmamış olması nedeniyle Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı ve usulüne uygun oluşturulmuş bir yönetimden ve bu yönetimin Mart 2009 tarihi öncesine yönelik aidat talebi hakkından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle bu yönden açılan davanın reddine, davalının bu tarihten sonrasına ilişkin olarak kabul beyanı da dikkate alınarak iki aylık aidat alacağına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 27/11/2014 gün ve 2014/9804-2014/17160 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında “Dosya kapsamından dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu, davalının dava konusu taşınmazda bağımsız bölüm maliki bulunduğu, dava konusu sitede Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemenin yönetimde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı yolundaki kabulü doğru ise de; anataşınmazın davalı da dahil tüm irtifak hakkı sahiplerince imzalanmış bulunan ve kat irtifak hakkı sahiplerini bağlayıcı sözleşme hükmünde olan yönetim planının 13. maddesinde gider ve avans payı ödemeyen kat maliki hakkında diğer kat maliklerinden biri veya yönetici tarafından yönetim planına ve Kat Mülkiyeti Kanunu ile genel hükümlere göre dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, davacı yöneticilerin aynı zamanda bağımsız bölüm maliki olmaları da dikkate alınarak mahkemece yönetim planı içeriğine göre, (davaya konu miktarın sulh hukuk mahkemesinin görev sınırında bulunması nedenleri ile) genel hükümler çerçevesinde davaya bakılıp tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği...” belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulması sonrası davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine ... . İcra Dairesinin 2011/3431 takip sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe davalının yapmış olduğu itirazının 4770,32.-TL"lik asıl alacağa ilişkin kısmının iptali ile
takibin itiraza uğrayan bölümünün bu miktar üzerinden devamına, 1908,12.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre davalı tarafın borçlu olduğu ortak gider alacağı miktarı tespit edilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine 02/07/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.