18. Ceza Dairesi 2019/8630 E. , 2019/15513 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-2, 106/1-son, 62/1 (iki kez) ve 52/2. (iki kez) maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası ve 500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, sanığın önceden mahkumiyeti bulunduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5-6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği belirtilen Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2013 tarihli ve 2013/93 esas, 2013/343 sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına dair Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2017/2498 esas, 2019/216 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/05/2019 gün ve 2019/43967 sayılı istem yazısıyla dava dosyaları Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “1- Somut olayda sanığın olay tarihinde kiracı sıfatıyla kullandığı taşınmazın kira bedelinin ödenmesi hususunda Eskişehir Barosuna kayıtlı Avukat olarak görev yapmakta olan katılana yönelik gerçekleştirdiği iddia ve kabul edilen hakaret eyleminin, taşınmazın sahibi ... isimli kişi tarafından verilen Eskişehir 7. Noterliğinin 25/08/2008 tarihli ve 19806 sayılı vekaletname içeriği nazara alındığında, katılan Avukata yönelik görevinden dolayı gerekleştirilmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a maddesi gereğince ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden anılan Kanun"un 125/1. maddesi uyarınca uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesinde,
2- Sanık hakkında hüküm fıkrasında atılı suçlardan mahkûmiyet hükmü kurulmasını müteakip, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar verildiği belirtilen Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2013 tarihli ve 2013/93 esas, 2013/343 sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verildiği, ancak; bahse konu kararda adı geçen sanık hakkında mala zarar verme suçundan 2.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmiş olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilmediği nazara alınarak anılan dosyaya ihbarda bulunulamayacağının gözetilmemesinde,
3- Mahkemesince sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunduğundan bahisle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/6. maddesinde “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/05/2013 tarihli ve 2013/93 esas, 2013/343 sayılı kararı ile hükmedilmiş olan adlî para cezasının adlî sicilden silinme koşullarının oluştuğu, giderilmesi gereken somut bir zararın bulunmadığı gibi sanık hakkında duruşmada gözlemlenen iyi hali nedeniyle takdiri indirim de uygulandığı nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için yasal bir engel bulunmadığının gözetilmemesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
1- Bir nolu isteme yönelik incelemede;
TCK"nın 125. maddesinde "(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz." şeklinde hükümlere yer verilmiştir.
Sanığın, olay tarihinde kiracı sıfatıyla kullandığı taşınmazın kira bedelinin ödenmesi hususunda Eskişehir Barosuna kayıtlı Avukat olarak görev yapmakta olan katılana yönelik gerçekleştirdiği iddia ve kabul edilen hakaret eyleminin, taşınmazın sahibi Durmuş Karapıçak isimli kişi tarafından verilen Eskişehir 7. Noterliğinin 25/08/2008 tarihli ve 19806 sayılı vekaletname içeriği nazara alındığında, katılan avukata yönelik görevinden dolayı gerçekleştirilmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a maddesi gereğince ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden anılan Kanun"un 125/1. maddesi uyarınca uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi hukuka aykırıdır.
2- İki nolu isteme yönelik incelemede;
Sanık hakkında hüküm fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar verildiği belirtilen Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2013 tarihli ve 2013/93 esas, 2013/343 sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verildiği, ancak; bahse konu kararda adı geçen sanık hakkında mala zarar verme suçundan 2.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmiş olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilmediği halde anılan dosyaya ihbarda bulunulamayacağının gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
3- Üç nolu isteme yönelik incelemede;
Sanığın, adli sicil kaydında yer alan Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/05/2013 tarih, 2013/93 E., 2013/343 K. sayılı ilamındaki adli para cezasının 20/08/2013 tarihinde infaz edildiği, Adli Sicil Kanunun 12. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin suç tarihi itibariyle geçmediği anlaşılmakla, sanığın suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunduğundan mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup bu hususta kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki üç nolu düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Hakaret ve tehdit suçundan sanık ... hakkında, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/02/2019 tarihli ve 2017/2498 esas, 2019/216 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca, (1 ve 2) nolu kanun yararına bozma istemleri yönünden (1 nolu istemle ilgili olarak aleyhe sonuç doğurmamak üzere) BOZULMASINA,
3- İki nolu isteme yönelik, ilgili karardaki hukuka aykırılık CMK"nın 4-d fıkrasına göre, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle, hükümden "sanık hakkında Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/93 esas, 2013/343 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğundan karar kesinleştiğinde CMK"nın 231/11. maddesi gereğince BİLDİRİMDE BULUNULMASINA" ibaresinin çıkarılması, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.