Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4979
Karar No: 2018/3575
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4979 Esas 2018/3575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar aleyhine açılan bir miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin dava sonucunda, Yargıtay olarak bozma kararı verildiği belirtilmiş. Davacı vekili, muris tarafından vefat ettiği belirtilen kişinin taşınmazları hakkındaki payların mirasçıları arasında paylaşıldığını belirterek, diğer mirasçılara isabet eden taşınmazlardaki hakkını devrettiğini, ancak kendisine isabet eden taşınmazın dava dışı kişi adına hükmen tescil edildiğini ifade etmiş. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın davalılardan miras paylarına göre tahsili kararlaştırılmış. Ancak davalılar, zamanaşımı savunması yapmışlar. Mahkemece kabul edilen talebin bir kısmına yasal faize hükmedilmediği ve hüküm yeterince net olmadığı gerekçeleriyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiştir.
14. Hukuk Dairesi         2017/4979 E.  ,  2018/3575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2012 gününde verilen dilekçe ile miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... v.d. vekili, davalı ... v.d. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, muris ..."ın 17.09.1996 tarihinde vefat ettiğini, muristen intikal eden taşınmazların 3.6.1999 tarihli miras taksim sözleşmesi ile mirasçıları arasında paylaşıldığını, davacının diğer mirasçılara isabet eden taşınmazlardaki hakkını devrettiğini ancak davacıya isabet eden 1055 parsel sayılı taşınmazın muristen satış vaadi sözleşmesi ile satın alan dava dışı kişi adına hükmen tesciline karar verildiğini, taşınmazın rayiç değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir
    Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının taksim sırasında taşınmazın davalı olduğunu bildiğini, taşınmazın baştan beri tereke dışında kalması nedeni ile taksim sözleşmesinin tarafları bağlamayacağını, her bir mirasçının zenginleştiği miktardan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece ilk olarak, davanın kabulü ile 1055 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin davalılardan miras payları oranında tahsiline karar verilmiş, davalılar vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 01.06.2016 tarih, 2015/17645 Esas, 2016/6436 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı ... vd. vekili, davalı ... vd. vekili, katılma yoluyla davacı vekili talep etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vd. vekili, davalı ... vd. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davalı ... vd. vekili, davalı ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazları ve katılma yoluyla temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, dava dilekçesinde dava değerinin 150.000 TL. olarak gösterildiği, 29.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebin 357.500 TL. "ye çıkarıldığı, aradaki 207.500 TL"lik kısım için ıslah harcının yatırıldığı anlşılmaktadır. Mahkemece 357.500 TL."lik talebin 286.744,79 TL."lik ksımı hüküm altına alınmış, 70.755,21 TL"lik kısmı yönünden ise hüküm verilmemiştir. Bu haliyle mahkemece davanın tümüyle kabulüne karar verildiği söylenemez. Mahkemece davanın 286.744,79 TL."lik kısmı yönünden kabulüne,70.755,21 TL."lik kısım yönünden ise reddine karar verilmelidir.
    Ayrıca, kabul edilen miktarın bütünü açısından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de doğru değildir. Dava dilekçesinde belirtilen 150.000 TL. "lik kısım için dava tarihinden itibaren, geriye kalan 136.744,79 TL. içinse ıslah tarihi olan 29.05.2014"ten itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar veirlmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de, mahkemenin 08.01.2015 tarihli kararının davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 01.06.2016 tarih, 2015/17645 Esas, 2016/6436 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu dikkate alınmadan, ... Bölge Adliyesi"ne istinaf kanun yolu açık olmak üzere hüküm kurulması yerinde değildir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ... vd. vekili, davalı ... vd. vekilinin vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davalı ... vd. vekili, davalı ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının, katılma yoluyla temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi