11. Hukuk Dairesi 2019/2517 E. , 2020/552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/02/2013 tarih ve 2012/186-2013/48 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “PANDA” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 2010/4095 sayılı "ŞANDA" ibareli, 29. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkilince iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, başvurunun tescilinin müvekkilinin tanınmış PANDA esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK’nın 2012/M-1949 sayılı kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının markalarının “PANDA” esas ve ayırt edici unsurlu olduğu, davalının 2010/4095 sayılı başvurusunun ise “ŞANDA” ibareli olduğu, başvuru kapsamında yer alan 29.sınıf ürünlerin davacı markasının kapsamında aynen yer aldığı, davacının “PANDA” ibareli markasıyla davalının “ŞANDA” ibareli başvurusu arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunmadığı, davacı markalarında ilk hece olan PAN hecesinin oldukça baskın olduğu, davalı başvurusunda ilk hece olan ŞAN hecesinin baskın olduğu, iki hecenin kelimelerin bütününde gerek okunuş ve gerekse görünüşte yeteri derecede farklılık yarattığı, anlamsal benzerliğin bulunmadığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin aradaki farklılığı algılayabileceği, anılan iki işareti alacak olan kişilerin ortalama tüketici olarak nazara alınmasının olanaksız olduğu, zira başvuru kapsamındaki ürünlerini satın alacak kişilerin yetişkinlerden oluştuğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, davacının "PANDA" ibareli markasının dondurma ürünleri için tanınmış olması da varılan sonucu değiştirmeyeceği, davalı işaretinin, davacı markasından görsel, işitsel ve anlamsal olarak farklı olması, farklılığın kapsamındaki 29.sınıf ürünlerin alıcı ve yararlanıcıları tarafından derhâl algılanabilecek durumda olması nedeniyle başvuru markasının tescilinin, davacıya ait dondurma ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarınden haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülemeyeceği, kötü niyetin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.