15. Hukuk Dairesi 2019/3215 E. , 2020/1040 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 11.02.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat ... ile davalı ... ... San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... ve davalı ...Ş. vekili Avukat ... geldi. İhbar olunan ... ... Ltd. Şti. vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hasarın tazmin edilmesi talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalılar yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili, ... Genel Müdürlüğü XV. Bölge Müdürlüğü"nün sınırları içerisinde bulunan ... ... İnşaatı işinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"nun 89. maddesine istinaden alınan 20.04.1998 tarih ve 10984 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla anılan kanun hükümleri dışında tutulan ve Bakanlık makamınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ihale edildiğini, ... ... Barajının ikmâl inşaatının yüklenicisi Yüksel İnş. A.Ş. + ... ... San. ve Tic. A.Ş. ortak girişim grubu, elektromekanik teçhizatı ..., tesis ve montajı işinin yüklenicisinin ise .../... firmaları olduğunu, kredili olarak ihale edilen ... ... elektromekanik teçhizatı ..., tesis ve montajı işinde sistemin devreye alma testlerinin 25.02.2006 tarihinde tamamlanarak idare tarafından ... Genel Müdürlüğü"ne 27.02.2006 tarihli Protokol ile ünitelerin geçici işletme devrinin yapıldığını, 21.03.2006 tarihinde genel müdürlük makamı tarafından onaylandığını, ... ... Santrali"ne ait türbinlerde ... Genel Müdürlüğü"nün bilgisi dahilinde yapılan ilave test çalışmaları sırasında 27.05.2006 tarihinde cebri boru drenaj vanasının kırılması sonucunda santralde su basması olayının yaşandığını, su boşaltım işlemlerinin 30.05.2006 tarihi itibariyle tamamlandığını, mahkeme
marifetiyle tespit yaptırıldığını, bahse konu dava hakkında ... ... İnşaatı İkmali Sözleşmesi ve ... ... Elektromekanik Teçhizatı ..., Tesis ve Montajı İşi Sözleşmesi eki olan türbin teknik şartnamesinde hükümler yer aldığını, meydana gelen su basması neticesinde santralde hasarlar meydana geldiğini, cebri boru drenaj hattının sonuna takılması gereken ... vanaların inşaat yüklenicisi tarafından ikmâl edildiğini, kesin kabul tarihine kadar sözleşme konusu yapım ve hizmet işinin korunmasından müteahhidin sorumlu olduğunu, müteahhidin sözleşme ve eklerinde aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, işyerlerindeki her türlü araç, malzeme vb. ile yapılan işin bütün kesimlerini özellik ve niteliklerine göre sigorta ettirmekle yükümlü olduğunu, hasar bedelinin ödenmesi hususunun davalı ortaklığa ihtaren bildirilmesine rağmen söz konusu hasarın meydana gelmesinde ortaklıklarının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülerek hasar giderimini kabul etmediklerini bildirdiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.225.613,84 TL"nin 12.02.2007 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı yüklenici ... ... San. ve Tic. A.Ş. vekili dava konusu zararın meydana gelmesinde müvekkili şirkete atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ... ... Santrali"nin inşaat, hidromekanik ve elektromekanik teçhizat işlerinden müteşekkil olduğunu, inşaat ve hidromekanik işlerinin yaklaşık % 95 kadarının daha öncesinde Balaban firması tarafından yapıldığını ve bu işin tasfiye edildiğini, müvekkili şirketin ise Balaban İnşaat"tan geriye kalan inşaat işlerinin sadece bir kısmını yaptığını, diğer kısımların ise muhtelif davacı idare müteahhitleri tarafından yapıldığını, geniş boyutta işlerin koordinasyon sorumluluğun tamamen davacı idare ve müşavir mühendislik firmasında olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnşaat A.Ş. vekili; dava konusu zararın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusursuz olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nin 13.06.2019 tarih, 2017/1282 Esas, 2019/655 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, verilen karar, davacı vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sürecinde 09.05.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve bu heyetten ek rapor, mahallinde keşif yapılmak suretiyle; bilirkişiden 19.04.2013 tarihli ikinci bilirkişi raporu ve 24.10.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve bu heyetten 28.01.2016 tarihli ek rapor alınmış, alınan bilirkişi raporlarına davacı vekili esaslı itirazlarda bulunmuş ve bu itirazlarına 6100 sayılı HMK"nın 293. maddesi gereğince alınan 06.05.2016 tarihli uzman görüşünü dayanak olarak eklemiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK"nın 293. maddesinde düzenlenen uzman görüşü, tarafların uyuşmazlığın aydınlanabilmesi, anlaşılabilmesi ve iddia ve savunmaların ispatı için kendisinin belirlediği özel ve teknik bilirkişiden bir konuda bilgi alması olarak düzenlenmiş olup, uygulamada özel bilirkişi adı da verilmektedir. Taraflar kendi menfaatlerini koruyabilmek ve alınan bilirkişi raporundan tatmin olmamaları halinde olayın tam olarak aydınlanmasını sağlamak ve doğru ve adil kararın verilmesi için uzman görüşü alıp mahkemeye ibraz edebilecektir. Mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde mutlaka dikkate almak ve değerlendirmek zorundadır. Bu anlamda alınan bilirkişi raporuna, taraflardan biri, uzman görüşüne dayanmak suretiyle itiraz etmiş ve ve bu itirazlar mahkeme tarafından hiç değerlendirmeye alınmamış ve itirazlar gerekçeli bir şekilde karşılanmamış ise uzman görüşüne
dayanan tarafın 6100 sayılı HMK"nın 27., Anayasa"nın 36. ve ... İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkını ihlal etmiş olabilecektir.
Dosyaya ibraz edilen uzman görüşünde bilirkişi raporları ile tespit edilen görüşlerinin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporları ile uzman görüşü ciddi şekilde çelişkiler içermektedir. Alınan bilirkişi raporları ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve esaslı itiraza uğrayan raporlara dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek bilirkişiler kurulundan mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor alınarak taraf iddia ve savunmaları üzerinde durularak alınacak rapora itiraz edilmesi halinde bu itirazları karşılayacak ek rapor alınmak suretiyle oluşacak kanaate göre hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, karardan bir örneğin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.