17. Hukuk Dairesi 2015/7628 E. , 2018/1069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı Güvence Hesabı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacılar vekili, davalı gerçek kişilerin maliki ve sürücüsü olduğu trafik sigortasız aracın, davacıların eşi/ babası ..."e çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacı ..."nin ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı Güvence Hesabı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi ve 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 18.11.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 13.879,44 TL"ye yükseltmiştir.Davalı Güvence Hesabı vekili, araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, davacı tarafın kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve ..., kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 13.879,44 TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı Güvence Hesabı yönünden dava ve diğer davalılar yönünden 27.09.2012 tarihinden faiz işletilmesine; her bir davacı için 1.000,00 TL. olmak üzere toplam 4.000,00 TL. manevi tazminatın 27.09.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı Güvence Hesabı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; maddi tazminat yönünden, Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı ... vekili ve davalı ..."nın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı ve TBK"nun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı taraf, davalı tarafa ait 36 M 1180 plakalı aracın kaza tarihini kapsayan geçerli ZMSS poliçesi bulunmadığı gerekçesiyle Güvence Hesabı"na husumet yöneltmiştir. Mahkeme ise, aracın trafik sigortasının olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapmadan, sadece araca ilişkin tescil kayıtlarını getirtip aracın trafik sigortası olmadığını kabul ederek davalı Güvence Hesabı"nın zarardan sorumluluğuna hükmetmiştir.Güvence Hesabı"na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/2-b maddesinde "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar" düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, Güvence Hesabı Yönetmeliği"nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı, trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK"nun 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği, sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK"nun 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir.
Somut olayda; davacılar desteğine çarpan 36 M 1180 plakalı aracın, davalı ... adına 31.08.2012 tarihinde (kazadan 20 gün önce) tescilinin yapıldığı; aracın kaza tarihini kapsayan geçerli trafik sigortası olup olmadığı araştırılmadan, davalı Güvence Hesabı"nın sorumluluğuna karar verildiği görülmektedir. Davalı Güvence Hesabı"nın sorumluluğunun, belirli ve sınırlı hallerde sözkonusu olduğu, davalının zarardan sorumlu olup olmadığı ve davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin re"sen incelenmesi gerektiği gözetildiğinde, bu hususta mahkemece araştırma yapılmayışı, eksik inceleme vasfındadır.Bu durumda mahkemece; davalı ... adına kazadan 20 gün önce tescili yapılan ... plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMSS poliçesi bulunup bulunmadığının Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi"nden sorulması, yapılacak araştırmada davalı ... adına aracın tescilinin yapıldığı 31.08.2012 tarihi için ZMSS poliçesi olup olmadığının da dikkate alınması; aracın davalı adına tescilinin yapıldığı tarihi kapsayan poliçesi olduğunun saptanması halinde ise, yukarıda ifade olunan KTK"nun 94 ve 95. maddelerindeki düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, poliçenin kaza tarihini kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi; bu şekilde yapılan tespitlere göre de davalı Güvence Hesabı"na husumet düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin eşi/ çocuğu olan davacılar için toplam 40.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babası olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlıkları nedeniyle davacıların duyacağı elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ..."nın, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Güvence Hesabı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar yararına BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı Güvence Hesabı"na geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 665,48 TL kalan harcın temyiz eden davalı ... ve ..."dan alınmasına 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.