Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/29616
Karar No: 2016/2317
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/29616 Esas 2016/2317 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalı firmada çalışmaktaydı. İş sözleşmesi davalı firma tarafından haksız nedenle feshedildiği gerekçesiyle davacı tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesi istendi. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, davacının sübut bulan işverene ait ruhsatlı silahı işverenin rızası olmadan kasadan alması dahi işçi işveren ilişkisi ve iş hukuku açısından doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan işverenin feshinin haklı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararını bozdu.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. İşverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğ
9. Hukuk Dairesi         2014/29616 E.  ,  2016/2317 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmanın akaryakıt istasyonunda belirsiz süreli iş akdi ile çalışırken iş sözleşmesinin 22.09.2009 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın yerinde olmadığını, davacının vardiya şefi olduğu 20.09.2009 günlü 19:00-08:00 vardiyasında kasadan 24.450 TL’nin çalındığını, davacının ağır kusuru olduğunu, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverence iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayından davacının sorumlu olduğu iddiasıyla iş akdinin haklı olarak feshedildiği iddia edilmiş ise de, bu konuya ilişkin Anadolu ......... Ceza Mahkemesi"nde görülen davada davacı (şüpheli) hakkında beraat kararı verildiği, davacının hırsızlık olayını işlediğine dair somut delillerin bulunmadığı, bundan dolayı iş akdini haklı ve geçerli nedenlere dayalı olarak feshedildiğinin ispatı kendisine düşen davalı işverenliğin mahkememize yeterli delil sunmadığı görüldüğünden, iş akdinin haksız ve geçersiz nedenlerle feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, iş akdinin davalı tarafından haksız nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı da davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemleri nedeniyle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Dosya içeriğine göre; işverenin şikayeti üzerine davacı hakkında açılan kamu davasında, soruşturma aşamasında davacının aynen, “…vardiye şefi ........çelik kasaya koydu ve bana paraları ve slipleri koyuyorum, aynı kasada patronumuz İsmail Kurt"a ait tabanca da var deyip bunları bana gösterdi. Kasanın içinde beyaz renkli içinde para ve slipler olan poşet ile tabancayı gördüm. Heveslendiğim için tabancayı kasadan aldım, belime taktım. Hatta ....tabancayı alma, düşürürsün, başına iş gelir diye beni uyardı. Ancak ben tabancayı taşımaya heveslendiğim için alıp belime taktım. Benim tabanca taşıma ruhsatım yoktur. Ancak tabanca taşıma ruhsatım olmamasına rağmen kasada muhafaza edilen işyeri sahibi İsmail Kurt"a ait tabancayı belime takıp iki saat kadar işyerinde üzerimde taşıdım. Ruhsatım olmadığı halde tabanca taşıdığımı kabul ediyorum…” şeklinde ifade verdiği, Anadolu 21. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/69 Esas, 2013/402 Karar sayılı ceza dosyasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan davacının kasada bulunan parayı aldığı ve güveni kötüye kullandığı hususunda görgüye dayalı kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine; ruhsatsız silah taşıma suçundan ise mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının sübut bulan işverene ait ruhsatlı silahı işverenin rızası olmadan kasadan alması dahi işçi işveren ilişkisi ve iş hukuku açısından tek başına doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan, işverenin feshi haklıdır. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi