Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18152
Karar No: 2019/3435
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18152 Esas 2019/3435 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18152 E.  ,  2019/3435 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    KARAR

    Dava, Esnaf Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitiyle 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan yararlandırılması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava konusu uyuşmazlık davacının oda ve vergi kaydına dayalı olarak 23.12.1993-03.12.2003 arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp sayılamayacağı ile 6111 sayılı Yasa kapsamındaki prim borcu yapılandırma talebinin geçerli olup olmadığına ilişkindir.
    Davacı, 23.12.1993 tarihli vergi kaydına dayalı olarak 27.06.1994 düzenleme tarihli ise giriş bildirgesiyle resen 1479 sayılı Yasa kapsamına alınmıştır. Davacının 23.12.1993-28.04.1994 arasında vergi kaydı, 22.03.1988-29.08.2001 arasında Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği kaydı ve 22.03.1988-03.12.2003 arasında Şoförler ve Otomobilciler Odası kaydı bulunmaktadır.
    Mahkeme tarafından davacının 02.08.2003 tarihine kadar sigortalı olduğundan 6111 sayılı Yasanın 16. maddesinden yararlandırılması gerektğinin kabulü ile bu kapsamda kurumca yapılmış yapılandırma işleminin geçerli olduğunun tespitine, Davacının 6552 sayılı Yasanın 81. maddesinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine dair talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davacının vergi kaydı bulunan 23.12.1993-28.04.1994 arasındaki döneme ilişkin kabul yerinde ise de, 28.04.1994-03.12.2003 dönemine ilişkin hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 öncesi uyuşmazlık süresi ile ilgili olarak davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25’inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilen hükümle zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir. Bu düzenleme de 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur.
    Yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda davacının 28.04.1994-03.12.2003 devresine ilişkin olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması bulunup bulunmadığı Şoförler ve Otomobilciler Odasına aidat ödeyip ödemediği sorulmak, mesleki faaliyetinde kullandığı adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığına ilişkin trafik tescil kayıtları getirtilmek vs. suretiyle usulünce araştırılarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının varlığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Öte yandan davacı temyizi yönünden, kabule göre de sigortalılığın sona erdiği tarihin, oda kaydının sona erdiği 03.12.2003 olarak alınması gerekirken 4956 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olarak kabulü hatalıdır.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi