Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/29125
Karar No: 2016/2311
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/29125 Esas 2016/2311 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren tarafından kıdemsiz ve ihbarsız olarak işten çıkarılan davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Taraflar avukatları tarafından temyiz edildikten sonra, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi dosyayı inceleyerek mahkemenin kararını bozmuştur. Davacının çalışma süresi konusunda ortaya atılan iddiaların araştırılması gerektiğini belirten Yargıtay, tanıkların usule uygun şekilde dinlenmediğini ve eksik araştırma yapıldığını belirterek mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak, dava süresini düzenleyen HMK m.107 ve iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h-ı maddeleri atıfta bulunulmuştur.
9. Hukuk Dairesi         2014/29125 E.  ,  2016/2311 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 7 yıldan beri davalıya ait iş yerinde ihracat depo puantörü olarak çalışmakta iken, 21.05.2012 tarihinde gönderilen ihtarname ile iş akdinin davalı tarafından kıdemsiz ve ihbarsız olarak feshedildiğini öğrendiğini, ihtarnamede sözü geçen disiplin kurulu kararının mevcut olmadığını, fesih bildiriminde 2012 yılının 19. haftasında şirket merkezinde yapılan yüklemelerde müvekkilinin görevini tam olarak yapmadığı, araca eksik yükleme yapması nedeniyle eksik yüklemenin tespit edilmesi üzerine davalı şirket yetkilileriyle malı eksik yüklenen müşterisi hakkında ceza kovuşturulması başlatıldığından bahisle iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/II-h-ı maddeleri gereğince haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini, ancak müvekkilinin 7 yıl boyunca tüm sorumluluklarını tam olarak yerine getirdiğini, çalıştığı süre boyunca çeşitli taşeron şirketler ile hizmet verildiğini, bu şirketlerde saklı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının davalı firmaca kabul edilerek devralındığını, ancak davalı işverenin haksız ve kötü niyetli feshi sonucunda müvekkilinin mağdur edildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle usule ilişkin olarak davacının her türlü fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak dava açmış olmasının hukuk dayanağının olmadığını, zira davacının ücretinin ve çalışma süresinin belli olması nedeniyle dava konusu alacakların belirlenebilir olduğunu, bu nedenle HMK m 107 gereği belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacakların zaman aşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak ise, davacının çalışma süresi konusundaki beyanının gerçeği yansıtmadığını, davacının 01.04.2011-21.05.2012 tarihleri arasında müvekkil şirkette çalıştığını, bu dönem dışında kalan çalışma dönemine ilişkin husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafından dosyaya sunulan işçi devrine ilişkin belgelerde müvekkil firmanın kaşe ve imzasının bulunmadığını, 15.05.2012 tarihinde yani 2012 yılının 19.haftasında yapılan yüklemeler esnasında müşteri Cross Tekstil’e gidecek yüklerin eksik yüklenmesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının sunduğu tebliğ ve ibraname başlıklı belgelerin dışında davacının diğer şirketler arasında kıdem ve ihbar tazminatı hakkı saklı kalarak devredildiğine ilişkin dosya içinde belge bulunmadığı, davacı tarafından sunulan belgelere bakılarak bu belgelerde davacının kabul anlamında bir beyanının bulunmaması nedeniyle davacının 2004 yılından beri aralıksız davalı işveren yanında çalıştığını kabul etmenin mümkün olmadığı, davacının yüklemeden asıl sorumlu olduğu, yüklemenin eksik yapılması ve yükün geç teslim edilmesi nedeniyle davalının tazminat sorumluluğunun olacağının da açık olduğu, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddine, fazla çalışma alacağının ödendiği kanıtlanamadığından bu talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında davacının hizmet süresi öncelikli uyuşmazlık konusudur.
Davacı vekili davacının 14.11.2004 tarihinde işe başladığını, değişik taşeron firmalar üzerinde kayıtlı gösterildiğini ve 21.05.2012 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını ileri sürerek işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise davacının 01.04.2011 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı şirkette sadece kayıtlarındaki çalışma süresine dayanılarak sonuca gidilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerinde, davacının hizmeti bildirilen dava dışı şirketlerinin adresleri ile davalı şirketin adresinin aynı olduğu görülmüştür.
İş yargılamasında çalışma olgusu ve süresini işçi kanıtlamak zorunda olup, bu noktada tanık beyanları da önem arz etmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece taraf tanıkları 22.05.2013 ve 11.09.2013 tarihli oturumlarda Mahkeme tarafından önceden oluşturulan;
“Hangi tarihte işe başladın: 2008
Hangi tarihe kadar çalıştın: 2010
Ne iş yapıyorsun: puantör idim
Davacı ne iş yapıyordu: puantör olarak çalışıyordu
En son ne kadar maaş aldın: 930 - 980 TL arası
Davacı ne kadar maaş alıyordu: 1150,00 TL net, brüt 1700,00 TL
Sabah kaçta işe başlıyorsunuz: davacı pazartesi saat 08,30 dan akşam 18,30 a kadar çalışıyoruz, salı günü tatil, çarşamba 15,30 dan perşembe günü sabah 10,00 - 10,30 a kadar çalışıyoruz, cuma günü davacı 15,30 da geliyor cumartesi günü sabah 10,00, - 11,00 a kadar çalışıyordu, son dönemde cumartesi akşam saat 19- 20 gibi geliyorlardı pazar sabahı iş bitene kadar çalışıyorlardı, bayram günü dahi çalıştıklarını biliyorum,
Dini bayramlarda çalışma var mı: vardı,
Milli bayramlarda çalışma var mı: yükleme günü ise çalışıyorduk,
Servis var mı: vardı
Yemeği işyeri veriyor mu: evet
Yemek molası var mı: belli bir yemek molası yoktu yer yemez işin başına geçiyorduk
Çay molası var mı: ayrı bir çay molası yoktu, olduğunda içiyorduk
Maaşı elden mi bankadan mı alıyorsunuz: ben bankadan alıyordum
Bordro imzalıyor musunuz: nadiren imzalıyorduk
Yıllık izin kullanıyor musunuz: evet
Davacı neden işten çıktı-çıkartıldı: Davacı yanlış yükleme yaptırdığı nedeni ile işverence iş akdi feshedilmiştir, davacının durumunda sistemsel bir yükleme hatası vardı ancak buna rağmen davacının iş akdi feshedildi, daha öncede sistemsel hatalar olduğu halde puantörün iş akdine son verilmiyordu, bende aynı bölümde çalıştığım için biliyorum, benim davalıya karşı açtığım bir davam yoktur dedi.” şeklindeki şablon sorular sorularak dinlenilmişlerdir.
Tanık beyanı beş duyuyla ortaya konacak bir husus olup, tanıkların nasıl dinlenileceği HMK’nın 261. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Tanık ifadelerinin alınış şekli HMK’nın 261. maddesine ve iş yargılamasının amacına uygun değildir. Kaldı ki davacının işe başlama tarihi ve değişik taşeron firmalar üzerinde kayıtlı gösterilerek çalışma iddiasına ilişkin olarak tanıklara soru sorulmamış, davacının bu iddiası araştırılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; taraf tanıkları yeniden celp edilip usule ve iş yargılamasının amacına uygun dinlenilerek sonuca gitmektir. Özellikle ihtilaf konusu olan çalışma süresi ve değişik işverenler arasındaki ilişki açıklattırılmalı, gerekirse şirketlerin sigorta ve ticari sicil kayıtları getirtilmelidir.
Mahkemece tanıkların HMK’nın 261. maddesine aykırı şekilde dinlenilmesi ve eksik araştırma ile karar verilmesi tarafların hukuki dinlenilme haklarının ihlali olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi