19. Hukuk Dairesi 2015/14324 E. , 2016/8642 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-manevi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit takibinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair kararın davalı banka vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka tarafından 7.000,00 TL bedelli bir adet senede dayalı olarak müvekkili aleyhine için takibi başlatılmış ise de bonodaki keşideci imzasının müvekkiline ait bulunmadığını belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 oranında tazminatın davalı lehdar...Ltd."den 2.00,00 TL manevi tazminatın tasfiye halindeki ... A.Ş."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tasfiye halindeki ....A.Ş. vekili müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
.... vekili müvekkilinin şahsına karşı dava açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Temlik alan .... vekili alacak temlik sözleşmesi ile takibe konu alacağın müvekkiline temlik edildiğini bildirerek tebligatların müvekkiline yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda icra mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının saptanamaması nedeniyle menfi tespit isteminin kabulüne, bono nedeniyle davacının borçlu bulunmadığının tespitine davalılardan tasfiye memurları ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, ...A.Ş. tasfiye memurları vekili ile davalı bankadan alacağı temlik alan ... Bankası A.Ş. vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2014/7935 Esas, 14985 Karar sayılı 13/10/2014 tarihli ilamıyla;
Tasfiye memurlarının şahsına yönelik açılmış bir dava olmadığı halde bu şahıslar hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, yargılama sürecinde alacağın tasfiye halindeki T... A.Ş. tarafından .... Bankası A.Ş."ye temlik edildiği ve temlik alan vekilince davaya devam edildiği saptandığı halde ..."nın bu davada taraf ehliyeti bulunmadığının gözetilmesi de yerinde olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve bozma biçimine göre davacı ve davalı ...B A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, dosya kapsamındaki deliller gözetilmek ve İcra Hukuk Mahkemesi"nce aldırılan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne, davaya konu 7.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece davaya konu senet üzerinde ayrıca inceleme yaptırılmadan İcra Hukuk Mahkemesin"ce aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis olunmuştur. Oysa İcra Hukuk Mahkemesi dar yetkili mahkeme olup, İcra Hukuk Mahkemesi kararları takip hukukuyla ilgili olduğundan istihkak ve ihalenin feshi davası dışında verilen bu kararlar hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte değildir. Öte yandan somut olayda İcra Hukuk Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucu aldırılan raporda keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının saptanmadığı, böylece uyuşmazlığın çözümüne elverişli bir rapor olmadığı da görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece davaya konu senet üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tesbitine yönelik konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, kabul şekliyle de davalı bankanın 5411 sayılı bankacılık kanunun 140/5. maddesi uyarınca harçdan muaf olduğu gözetilmeksizin yargılama giderlerine hükmedilirken içinde davalı banka aleyhine yargılama harcına da karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklnan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.