9. Hukuk Dairesi 2014/31346 E. , 2016/2308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, rücuen tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ...’nin müvekkili şirket nezdinde para paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalı şirkette sigorta müdürü olarak görev yapan davalının, şirket müşterilerinden tahsil etmiş olduğu sigorta primlerini şirkete ödemeyerek, gerçekte var olmayan çekler için ""nakit ödeme"" ibaresiyle ödeme yapılmış gibi göstererek şirket parasını zimmetine geçirmek, şirket kredi kartı ile ödenen yemek parasını kasadan mükerrer ödeme ile zimmetine geçirmek gibi usul ve yöntemler ile toplamda sigortalı şirkete ait 30.709 TL sinin zimmetine geçirdiğini, davalının gerçekleştirdiği eylem ve işlemler dolayısıyla sigortalının uğradığı zararlara ilişkin olarak sigorta poliçesi kapsamında müvekkil şirket tarafından sigortalısına 13.07.2007 tarihinde 30.709,00 TL ödendiğini, sigortalı ile müvekkil şirket arasında sigorta poliçesi umumi şartları ve TTK"nın 1301. maddesinin amir hükmüne göre müvekkil şirketin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına kanunen halef olduğunu iddia ederek, 30.709,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının asılsız ve hayal ürünü olduğunu, davacının davaları ile ilgili açılmış bir kamu davası dahi söz konusu olmadığını, davacının iddialarını ispat etmesinin mümkün olmadığını, davacının ödeme yaptığını belirttiği şirkette müvekkilinin ne müdür ne de para tahsil etmeye haiz bir yetkili olduğunu, müvekkili ile ilgili şirkette resmi sıfata haiz bir görevi olduğuna ilişkin ne ticaret sicilinde ne de başka yerde kayıt bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir müşterisinden para tahsil yetkisi olmadığı gibi şirket içerisinde kasadan para alma yetki ve hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ... şirketinin emniyeti suistimal teminatı bulunmayan dava dışı sigortalıya ödememesi gereken usulsüz tutarını 13.07.2007 tarihinde 30.709,00.TL olarak ödediği, davalının dava dışı Uzay Sigortacılık Aracılık Hizmetleri Ltd Şti bünyesinde çalıştığı süreç içerisinde yaptığı usulsüzlükler sonucunda bilirkişi raporunda belirtilen 30.709,00.TL’nin haksız ve usulsüz yere tasarrufuna geçirdiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165. maddesine göre “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idarî makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idarî makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”. İş Mahkemesi bir hukuk mahkemesi olduğundan, kendisine açılan feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminat istemli davayı, bütün yönleri ile inceleyip karar bağlamakla görevli olduğundan, öncelikle davada ortaya çıkan ön sorunları da kural olarak kendisi inceleyecektir. Fakat bu ön sorun ile ilgili başka bir mahkemede dava açılmış ise ve birleştirilmesi olanağı da yoksa bu ön sorun ile ilgili açılan davanın beklenmesi kaçınılmazdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket, davalı işçinin şirketi zarara uğrattığını iddia ederek, zararın davalıdan tahsilini talep etmiş ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davaya konu eylemden dolayı davacının şikayeti üzerinde davalı işçi hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarından ceza mahkemesinde kamu davası açıldığı, ceza yargılamasının İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/240 Esas sayılı dosyasında devam ettiği anlaşılmaktadır. Ceza dosyasının sonucu eldeki uyuşmazlığın çözümünü doğrudan etkileyecek durumda olup, kesinleşmesi beklenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.