6. Ceza Dairesi 2013/35348 E. , 2016/4194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın “takdiri indirim nedenleri” başlıklı 62. maddesindeki “Takdiri indirim nedeni olarak failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar gözönünde bulundurulabilinir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir “şeklindeki düzenlemede” indirim nedenleri sayılıp “gibi” denilmek suretiyle takdiri indirim nedenlerinin kanunda sınırlı olmadığı örneklemelerin sadece yol gösterici nitelikteki gerekçeleri içerdiği bir muhakkaktır.
Serbest takdir sisteminin bir gereği olarak da olayda sanık yararına takdiri indirim uygulanmasını gerektiren nedenlerin varlığını veya yokluğunu belirleme yetkisi yargılamayı yapan hakime ait olacaktır. Bu durum her somut olaya göre değişebilecek ve önceden öngörülemeyecek nedenleri de birlikte değerlendirerek bu hususta hak, adalet ve nesafet kurallarına göre bir uygulama yapacaktır. 07.06.1976 gün ve 3-4 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile bu doğrultudaki Ceza Genel Kurulu kararlarında açıkça vurgulandığı gibi kanun koyucu hakimin takdirini sınırlamadan özenle kaçınıp 5237 sayılı TCK"da devam etmiştir.
Kazanılmış hak kavramı ceza miktarına yönelik olup uygulamaları kapsamadığı düşünülse bile takdiri indirime ilişkin TCK"nın 62. maddesine göre yapılan bir değerlendirme gösterilen gerekçenin “makul olması, hukuk kurallarını zedelemeyecek, yasanın maksat ve amacına aykırı düşmeyecek, vicdanları rahatsız etmeyecek bir nitelik taşıması” zorunluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince 17.02.2011 tarihli bozma öncesi kararda;
Sanığın “yargılama sürecindeki tutum ve davranışları” hakkında takdiri indirim “sebebi” kabulle TCK"nın 62/1. maddesi ile uygulama yapılmıştır.
Sanık savunmanının açtığı temyiz davasını inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 27.06.2012 günlü bozma kararı üzerine davaya yeniden bakan ilk derece mahkemesi sanığa duruşmalara çağırdığı, bozmaya karşı beyanı alıp Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma görüşünü uygun bularak “uyma kararı” vermesinden sonra da sanığın duruşmalara hazır bulunduğu, bu aşamadan sonra da failin aleyhine değişen ve/veya önceden öngörülemeyen yeni bir olumsuzluğun duruşma tutanaklarına, dosyaya yansımadığı gibi, yakınan vekilinin 15.02.2011 tarihli dilekçede zararın giderildiğini belirtmiştir.
Bozma sonrası uygulamada ise;
Sanığın “kasta dayalı sorumluluğunun samimi kabullenmemesi, eyleminden dolayı katılanın zararını giderme, nedamet ve pişmanlığını ifade etme yönünde söz ve tavırlar sergilememesi ve takdiri indirim sebeplerini öngören düzenlemenin yasal bir atıfet maddesi olmayışı nedeniyle uygulamamasına” şeklinde bir gerekçe ile TCK"nın 62. maddesiyle uygulama yapılmamıştır.
Hal böyle olunca;
Sanık hakkında takdiri indirim halinin uygulanması ve/veya uygulanmasına ilişkin verilecek her türlü kararda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ele alınıp, hak ve nesafet kuralları ve dosya içeriği ile uyumlu somut denetlenebilir gerekçelere dayanması gerektiği gözetilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK"nın 62. maddesi ile uygulama yapılmaması,
2-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinde değişiklik yapıldığından yeniden takdiri lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.