13. Hukuk Dairesi 2016/28351 E. , 2019/3414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/2569 Esas sayılı dosyası ile 4.100,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığını, ödeme emrinin borçluya 21/07/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun 24/07/2014 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi nedeni ile 06/08/2014 tarihinde takibin durdurulduğunu, takip konusu alacağın, borçlunun ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nde takip ettiği 2007/92 Esas, 2008/269 Karar sayılı davası ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde takip ettiği 2010/293 Esas sayılı dosyalarından dolayı vekalet ücreti alacağı olduğunu, borçlunun anılan davalarını 2007 yılından beri kendi imkanları ile ... iline giderek takip etmekte iken borçlunun ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde devam etmekte olan 2010/293 Esas sayılı 30.000,00 TL değerindeki dava karar aşamasındayken hiçbir kusuru olmadan sebepsiz yere şahsını azletmesi nedeniyle vekalet ücretini tahsil edebilmek için söz konusu icra takibini yaptığını beyan ederek; borçlu olduğunu bilerek takibe kötü niyetle itiraz eden davalının dava konusu itirazının iptali ile asıl alacağın %40"ından az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/2569 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, takibin 500,00 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda, davacının davalının vekili olarak takip ettiği dosyalardan kaynaklı vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlattığı takibe davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunun ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 70,02 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.