5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/938 Karar No: 2016/2997 Karar Tarihi: 23.03.2016
Rüşvet vermeye teşebbüs - tehdit - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/938 Esas 2016/2997 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2014/938 E. , 2016/2997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs, tehdit HÜKÜM : Tehdit eyleminin şantaj suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suç ve atılı rüşvet vermeye teşebbüs suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre rüşvet vermeye teşebbüs suçuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK"nın, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verilmesi, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarılması, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle aynı Yasanın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı, olay günü sanığın rüşvet vermeye konu teşkil eden eylemi hakkında işlem yapılıp yapılmadığı hususu araştırılıp, rüşvet önerisini haklı bir hususun sağlanması için yapıp yapmadığının kesin olarak saptanmasından sonra, diğer suç da buna göre değerlendirilerek suçların niteliğinin tayin ve takdiri yerine eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, şantaj suçunda TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılması, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.