Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/482 Esas 2016/2081 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/482
Karar No: 2016/2081
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/482 Esas 2016/2081 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/482 E.  ,  2016/2081 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan tarafın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, dava dışı....çalışırken davalı sandığa üye olduğunu, emekli olduğu halde,sandık birikimlerinin ödenmediğini bildirerek tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davalı, mahkeme kararını 9.10.2014 tarihli dilekçesi ile temyiz etmiş ise de mahkemesi aracılığı ile gönderdiği dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden davalı tarafın temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3-Davacı, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece koşulları oluşmadığından bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının temyiz talebinin temyiz hakkından feragat edilmesi nedeniyle reddine,2.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,3.bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 3.bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Kabulüne karar verilen asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine “ söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, peşin alınan 1.764,00 TL harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.