15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/29141 Karar No: 2020/12641 Karar Tarihi: 21.12.2020
Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29141 Esas 2020/12641 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın, kimliği tespit edilemeyen bir arkadaşı ile birlikte, bir yakınlarının öldüğünden bahisle, ölen kişinin mallarının bir miktarının hayır niyetine ölümden sonra dağıtılmasını içeren bir adet kullanarak katılanın üzerindeki 1.800 TL’yi hile ile aldığı iddia edilmiştir. Sanığın savunmaları, katılan beyanları, teşhis tutanağı ve dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkeme, TCK'nın 158/1-a, 52, 53. maddeleri uyarınca sanığın mahkumiyet hükmünü vermiştir. Anayasa Mahkemesi'nde yapılan kısmi iptal kararı uyarınca, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına\" hükmünün infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2017/29141 E. , 2020/12641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 158/1-a, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, yanında kimliği tespit edilemeyen bir arkadaşı ile birlikte, katılanın içinde yaşadığı toplumun örf adet, gelenek ve inanç duygularını kullanmak suretiyle, bir yakınlarının öldüğünden bahisle, ölen kişinin mallarının bir miktarının hayır niyetine ölümden sonra dağıtılmasını içeren ve kaynağını dini inançtan alan adeti kullanarak katılanın üzerindeki 1.800 TL’yi hile ile aldığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda, sanık savunmaları, katılan beyanları, teşhis tutanağı ve dosya kapsamından, sanığın, yanında kimliği tespit edilemeyen bir arkadaşı ile, ölen bir yakınları adına hayır için 1.500 TL dağıtacaklarını söyleyerek dini duygularını kullanmak suretiyle katılanı kandırarak 1.800 TL parasını aldığı anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, suçlu olmadığına, fotoğraf teşhisi ile hakkında mahkumiyet hükmü verildiğine, katılan ile yüzleştirilmediğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.