11. Hukuk Dairesi 2016/10675 E. , 2018/4036 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.07.2016 tarih ve 2015/394-2016/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 28.08.2013 tarihinde "..." ibareli 16, 35 ve 41.sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin "..." ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren 03.02.2011/8697 sayılı marka ile "..." ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren 24.05.2013/47264 ve "EO ..." ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren 11.06.2013/52285 sayılı marka tescil başvurularına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, bu kez ret kararına karşı yeniden itirazda bulunduğunu, itirazı inceleyen YİDK"nın 2015/M-7474 sayılı kararıyla itirazı kısmen kabul ederek müvekkili marka tescil başvurusunu 35.sınıf hizmetler için reddettiğini, kararın hukuka uygun bulunmadığını, “...” ibaresinin markasal olarak ilk defa müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, redde mesnet markaların hukuki durumunun tartışmalı olduğunu, zira başvurular hakkında davaların bulunduğunu ileri sürerek 2015/M-7474 sayılı kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, başvuru konusu markada “...” ibaresi olduğunu, davalı markalarında ise “...” ibaresinin olduğunu, esaslı unsurların benzer olduğunu, davacı tarafın başvurusundan reddedilen hizmetler ile davalı markasında yer alan hizmetlerin aynı olduğunu, iltibas doğmasının kaçınılmaz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davalının kullanımlarına yönelik tecavüz davalarının bulunduğunu, öncelik hakkının da müvekkilinde olduğunu, başvurunun reddi kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, işbu davada “...” ibareli markanın gerçek hak sahibinin kim olduğunun tespitinin bir öneminin bulunmadığı, YİDK kararının verildiği tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, karar anında hüküm ifade eden başvurular hakkında açılan davaların sonucunda verilen kararların da işbu davada etkili olmadığı, redde
mesnet alınan marka ve başvuruların "..." ibareli olduğu, bu markaların asıl ve ayırt edici unsurunun "..." ibaresinden oluştuğu, davacının başvurusunun da "..." ibareli olduğu, başvuru konusu işarette "Piko" ibaresi yanında "..." ibaresinin de asıl ve ayırt edici unsur olduğu, zira ilk bakışta göze çarpan unsur olduğu, redde mesnet marka ve başvurular ile başvuru konusu işaretin "..." ve "..." ibareleri itibariyle aynı veya benzer anlamsal, sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin bu marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturduğu, aynı anlama geldikleri, “Piko” ibaresinin farklılaşmaya yeterli olmadığı, reddedilen 35. sınıf hizmetler ile redde mesnet alınan davalı markalarının kapsamlarının aynı olduğu, anılan ürün ve hizmetlerle ilgili satın alma veya yararlanma süresi içerisinde davalının "..." ibareli markasıyla sunulan ürün ve hizmetleri satın almak veya yararlanmak isterken davacının "..." işaretiyle sunulan ürün ve hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.