17. Hukuk Dairesi 2016/3220 E. , 2018/1056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalı vekilince talep edilmiş, davacılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.02.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası ... "ın yolcu olarak bulunduğu araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 252.782,90 TL"ye yükseltmiştir.Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusuru bulunmadığını, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 188.450,34 TL, Burcu için 15.308,70 TL, ... için 21.189,89 TL. ve ... için 27.833,97 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her bir davacı için hükmedilen tazminatın 3.000,00 TL"lik kısmına dava ve bakiye kısmına ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, konusunda uzman bilirkişi tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; maddi tazminat yönünden, Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; desteğin müterafik kusuru bulunmadığının, dosya kapsamına uygun biçimde tespit edilmiş olması nedeniyle tazminattan indirim yapılmayışında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat için, dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinde haksız eylem bulunmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından ise, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.Mahkeme tarafından, dava dilekçesindeki bedellere dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; ıslah dilekçesine konu edilen kısım itibariyle de dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru değildir.Yine, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm tazminat toplamı üzerinden ve eksik vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru değil bozma sebebi ise de; anılan bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca, davacılar yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden tümden çıkartılarak yerine "davacı ... için 188.450,34 TL, Burcu için 15.308,70 TL, ... için 21.189,89 TL. ve ... için 27.833,97 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline" ibaresinin yazılmasına; hükmün 4. bendindeki "AÜT gereğince 20.567,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince, davacı ... için 16.770,00 TL, ... için 1.837,00 TL, ... için 2.543,00 TL. ve ... için 3.340,00 TL. olmak üzere toplam 24.490,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 12.949,60 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.