Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/34351 Esas 2020/12637 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/34351
Karar No: 2020/12637
Karar Tarihi: 21.12.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/34351 Esas 2020/12637 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, muhabir olarak çalıştığı gazeteden aldığı harddiski işten ayrılırken iade etmediği için hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılanmıştır. Ancak, sanığın savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin suç olarak tanımlanmadığı ve hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlık niteliğinde olduğu kabul edilerek, beraat kararı verilmiştir. Ancak, sanığın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 223/2-a ve 1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası gösterilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/34351 E.  ,  2020/12637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ile vekalet ücreti talebiyle sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, muhabir olarak çalışmakta olduğu gazete tarafından kendisine verildiği iddia olunan harddiski işten ayrılırken iade etmediği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamı itibariyle, sanığın çalışmakta olduğu gazete tarafından kendisine verildiği iddia olunan harddiski işten ayrıldığında iade etmediğine yönelik iddianın, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlık niteliğinde bulunduğu ve sanığın eyleminin yasada suç olarak tanımlanmadığı kabulü ile verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçun subut bulduğuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.