17. Hukuk Dairesi 2015/7606 E. , 2018/1055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının yaralandığını, kazadan sonraki 2 aydan beri çalışamayan davacının başka birinin refakatine ihtiyaç duyduğunu, davacının geçici işgöremezliğe uğradığı gibi kalıcı maluliyetinin de oluştuğunu, tedavi harcaması yapmak zorunda kalan davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması ile, davalı SGK"nın sadece tedavi giderinden sorumlu olması ve davalı ... şirketinin de sadece maddi tazminattan sorumlu olması kaydıyla, 22.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 12.004,10 TL. işgücü kaybı tazminatı ve 1.417,38 TL. bakım masrafının SGK dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, bu tazminata davalı ... yönünden dava tarihinden avans faizi ve diğer davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine, fazla isteğin reddine; davalı SGK hakkındaki davanın husumetten reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı gerçek kişilerden müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, SGK Başkanlığı tarafından ödenen geçici işgöremezlik ödeneğinin, aynı zarara ilişkin olarak hesaplanan tazminattan düşülmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davada vekille temsil edilen davalılar lehine, reddolunan dava kısmı üzerinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre vekalet ücreti belirlenmiş olmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf, davalı SGK Başkanlığı"ndan sadece tedavi giderleri karşılığı 2.000,00 TL"lik tazminatın tahsili istemiyle dava açmış; yargılamanın devamı sırasında davacı vekilinin davalı SGK Başkanlığı hakkındaki davalarından feragat ettiklerini bildirmesi üzerine, 14.02.2013 tarihli celsede, davalı SGK Başkanlığı hakkındaki davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş; anılan bu arakarar gereği, davalı SGK hakkındaki dosya, mahkemenin 2013/103 Esas sırasına kaydedilip bu dosya üzerinden SGK Başkanlığı hakkında hüküm tesis edilmiştir. Bu itibarla, davalı SGK Başkanlığı"nın eldeki davada taraf sıfatı kalmamış olduğundan, hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm tesis edilmemesi ve lehine de vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, SGK Başkanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Ayrıca; davacı taraf, dava konusu kaza nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminatın ... Sigorta ve SGK Başkanlığı dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkeme tarafından da davacının talebi kısmen kabul edilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminatın davalı ... ve Süleyman"dan tahsiline karar verilmiş, manevi tazminattan davalı ...Ş. sorumlu tutulmamış olmasına rağmen; manevi tazminatın reddolunan kısmı üzerinden belirlenen vekalet ücreti, davalı ... da dahil olacak biçimde tüm davalılar lehine hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, reddolunan manevi tazminat yönünden, sadece sorumluluğuna hükmedilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, sigorta şirketi lehine de olacak biçimde vekalet ücretine
hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; anılan bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine "davalı SGK Başkanlığı hakkındaki dava tefrik edildiğinden, bu davalı hakkında hüküm tesisine yer olmadığına" ibaresinin yazılmasına; hüküm fıkrasının 7. bendindeki "... vekili lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. maddesi gereğince taktir olunan 1.500,00 TL. maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine" ibaresinin, hükümden tümüyle çıkartılmasına; hüküm fıkrasının 9. bendindeki "ve ... Sigorta A.Ş." ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.