Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2062 Esas 2018/3343 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2062
Karar No: 2018/3343

Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2062 Esas 2018/3343 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2005 ve 2008 yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan mahkum edilmiştir. Sanık suçu kabul etmese de Vergi Usul Kanunu'na göre fatura kullanmanın zorunlu bilgileri içermesi gerektiği için sahte faturaların incelenerek gerçeğin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, fatura asıllarının ya da onaylı örneklerinin incelenip kanunun öngördüğü şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri ve ödeme belgeleriyle incelenerek tespit edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak mahkeme, yeterli şekilde araştırma yapmadan hüküm kurduğu için karar bozulmuştur. Mahkeme ayrıca, sanığın her yıl için ayrı suç kabul edilerek hüküm verilmesi gerektiğine dikkat çekmiş ve sanığın koşullu salıverilme hakkının sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkiler için uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak ise Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanan 1412 sayılı CMUK'nın 321. m
11. Ceza Dairesi         2016/2062 E.  ,  2018/3343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura kullanmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık ..."ın 2005 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddia ve kabul edilen kamu davasında;sanığın aşamalardaki savunmalarında atılı suçu kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmakla, sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından öncelikle sanığın faturalarını kullandığı tespit edilen şirketlerden suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip (İncesu Cumhuriyet Başsavcığı Adli Emanetinin 2009/3045 sıraısnda kayıtlı ... Mobilya Ltd.Şti."ne ait fatura örnekleri istenip) dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaların unsurlarının tam olduğunun belirlenmesi halinde faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak saptanıp toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    a)2005 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarının her takvim yılı için kendi içinde zincirleme ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç kabul edilerek yazılı şekilde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
    b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.