11. Hukuk Dairesi 2016/13309 E. , 2018/4032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2016 tarih ve 2015/114-2016/206 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış .... markasının sahibi olduğunu, davalı şirketin 30. sınıf malları kapsayan ... ibareli 2013/37491 sayılı marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun reddi için Markalar Dairesi nezdinde itiraz edildiğini, itirazın reddedildiğini, bu karar karşı da YİDK nezdinde itiraz edildiğini, bu itirazın da reddine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, zira davalı başvurusunda ... ibaresinin farklılık katmadığını, ... ve müvekkili markası olan ... ibaresinin karşılaştırılması gerektiğini, nitekim daha önce ... ile ... markalarının benzer olduğuna dair verilmiş kararların bulunduğunu ileri sürerek 2015-M-357 sayılı YİDK kararının iptali ile 2013/37491 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili başvurusunun ..., ... ve çoğul eki olan ...hecelerinden oluştuğunu, kavramsal algının ... sözcüğü üzerinde toplandığını, mesnet markaların .... biçimde telaffuz edildiğini, başvuruya konu olan markanın ise ... biçiminde olduğunu, vurguların yeterli benzerliği göstermediğini, ... ibaresinin tekliği ifade ettiğini, ... ibaresinin ise çoğulluğu ifade ettiğini, kelimelerin anlamlarının da farklı olduğunu, ... isminin başka bir isim veya ürünlerle direkt bağlantılı olarak kullanılmadığını, yazı karakterlerinin de farklı olduğunu, taraf markalara bir bütün olarak bakıldığında görsel, işitsel, anlamsal ve hafızda bıraktığı izin benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının .... ibareli markalarıyla davalının ... ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, tüketicilerin davalı başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibasın bulunmadığı, davacı tarafın tanınmışlık iddiasının işbu dava bakımından önem arz etmediği, davalı başvurusunun kötüniyetli yapıldığı kanıtlanmadığı, ayrıca daha önce görülüp karara bağlanan ... benzerliği yönündeki kararların kıyasen uygulanamayacağı, zira bu davaya konu olan markanın ... değil ... olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.