20. Hukuk Dairesi 2017/4484 E. , 2018/5147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacılardan ..."ın ... ili, ... ilçesi, ... mah. 332 ada ... sayılı parselde bulunan 224,62 m² miktarlı alanda bulunan apartmanın ..., ..., 6 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin ... ise ... nolu bağımsız bölümün maliki olduklarını, davalının ise aynı yerdeki ..., ..., ..., 7 ve ... nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, yapıda kat mülkiyetinin kurulmuş olduğunu, tapu kayıtlarında davacılara ait dairelerin arsa paylarının .../224 iken davalının arsa payının 38/224, davacıya ait dükkanın arsa payının .../224 iken davalının arsa payının ise 44/... olduğunu, davacılara ait bağımsız bölümler ile davalıya ait bağımsız bölümler arasında fark olmamasına rağmen, kat mülkiyeti tesisi sırasında payların yanlış olarak hesaplanıp tapuya tescil edildiğini, kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen 6306 sayılı Kanunun çıkması ile binanın yıkılarak yerine yenisinin yapılmasının hız kazandığını, davacılardan arsa paylarında açık bir yanlışlık ve orantısızlık bulunduğundan davacıların arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, arsa payının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır; değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda, mahkemece dava konusu taşınmazda kat irtifakı ya da kat mülkiyetinin kurulduğu tarih belirlenmiştir. Davacıların arsa paylarındaki yanlışlığı somut delillerle ortaya koyması durumunda dava konusu anataşınmazda tüm bağımsız bölümlerde arsa paylarında orantısızlık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin sadece yüzölçümleri üzerinden hesaplamalar yapılmış her bir bağımsız
bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir. Ayrıca, bu değerlendirme kat irtifakı tesisi tarihi esas alınarak yapılmamıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması,arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/07/2018 günü oy birliği ile karar verildi.