Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/18360 Esas 2015/4358 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18360
Karar No: 2015/4358
Karar Tarihi: 18.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/18360 Esas 2015/4358 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/18360 E.  ,  2015/4358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/07/2014
    NUMARASI : 2014/283-2014/641


    Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen nafakanın kaldırılması-artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı birleşen davalı vekili, boşanma ile hükmolunan 150 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı-birleşen davacı vekili, nafakanın yetersizliği sebebiyle davanın reddi ile, aylık 150 TL yoksulluk nafakasının ve aylık 100 TL iştirak nafakasının paranın alım gücünde meydana gelen değişikler nedeniyle aylık 300 TL yoksulluk ve aylık 200 TL iştirak nafakası olarak arttırılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, kararı davalı-birleşen davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K.sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.
    Yine; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını imkansız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu ortadan kaldıracak bir gelir seviyesi olarak kabul edilmemektedir (HGK 07.10.1998 gün 1998/2-656 G.688 K., HGK 28.02.2007 gün ve 2007/3-84 E.-95 K.sayılı kararları).
    Somut olayda, boşanma davasında kararın kesinleşmesinden itibaren davalı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Günümüz ekonomik koşullarına göre, davalının aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün değildir, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Ancak, elde ettiği ücret onu yoksulluktan kurtaracak seviyede olmasa da mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği de açıktır. Bu durumda asgari ücret seviyesindeki gelirin yoksulluğu tümden kaldırmadığı, ancak tarafların sosyal ekonomik durumları da gözönünde bulundurulmak suretiyle nafakada hakkaniyete uygun bir miktarda indirimi gerektirdiği düşünülerek, indirim yapılması gerekirken nafakanın tümden kaldırılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.