Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8686
Karar No: 2020/1093
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8686 Esas 2020/1093 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/8686 E.  ,  2020/1093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, fuhuş
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A) Sanıklar ... ile ... hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz davası istekleri hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    B) Diğer hükümlerin temyizinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve iletişimin tespiti kararlarının verildiği tarihlerde fuhuş suçunun CMK"nın 135. maddesindeki katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle, iletişimin tespiti kararlarıyla elde edilen TAPE kayıtlarının, fuhuş suçu açısından yasal delil niteliğine haiz olmadığı anlaşılmakla inceleme dışı bırakılmasına, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK’nın 58/6. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu hususun bozma nedeni yapılmamasına, cezaların süreleri itibarıyla koşulları bulunmadığından sanık ... müdafisinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, yapılan incelemede;
    1- Sanıklar ..., ... ile ... hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve müştekiler ..., ... ile ...’ya yönelik fuhuş”, sanık ... hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar ..., ... ile ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkındaki hükümlerin temyizinde;
    UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanığın 09/07/2017 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, ölümün doğruluğu kesin biçimde saptanarak, sonucuna göre TCK’nın 64 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi zorunluluğu,
    3- Sanıklar ..., ... ile ... hakkında müştekiler ..., İnga Samkharadze, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Uma Gasan Khanova ile ...’ya yönelik fuhuş,
    Sanıklar ..., ... ile ... hakkında tüm müştekilere yönelik fuhuş,
    Sanıklar ..., ... ile ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve tüm müştekilere yönelik fuhuş,
    Eylemlerinden kurulan hükümlerin temyizinde;
    a) Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, bir ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık lehine değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmiş ise sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
    Yapılan bu açıklamalar dikkate alındığında, sanıklar ..., ... ile ...’ın, müştekiler ..., ., ..., . ile ...’ya yönelik fuhuş suçlamasını reddetmeleri, suç tarihi itibariyle fuhuş suçu açısından yasal delil niteliğinde olmaması nedeniyle TAPE kayıtlarının inceleme dışı bırakılması, müştekilerin, fuhşa dair sanıkları suçlayıcı bir beyanlarının bulunmaması, bir kısmının konaklamak için bir kısmınında eğlenmek için otelde bulunduklarını ifade etmeleri, fuhuş için otelde bulundukları belirten tanıkların, hangi müştekiyle ilişkiye girdiklerinin dosya kapsamından anlaşılamaması ve yukarıda isimleri belirtilen müştekilerin fuhşuna dair dosyada bir suçüstü halinin olmaması,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ile ...’in tüm müştekilere yönelik “fuhuş” suçunu inkar etmeleri, örgüt yöneticisi olan sanıklar ... ile ...’nun sanık ...’i tanımadıklarını söylemeleri, sanık ...’nın örgütün faaliyette bulunduğu...’de fuhuş yapıldığı yönünde jandarmaya ihbarda bulunan biri olması, suç tarihi itibariyle fuhuş suçu açısından yasal delil niteliğinde olmamaları nedeniyle TAPE kayıtlarının inceleme dışı bırakılması, dosyanın diğer sanıkları, müştekileri ile tanıklarının fuhuşa dair sanıkları suçlayıcı bir beyanda bulunmamaları ve otelde yapılan 09/10/2011 tarihli arama, 31/07/2011 tarihli gizli soruşturmacı raporu ile ihbar tutanaklarında sanıklar aleyhine sonuç doğurabilecek nitelikte bir delile ulaşılamaması, sanık ...’nun...’e zaman zaman müşteri olarak geldiği ve bu otelin işletmesiyle bir ilgisi olmadığı biçimindeki “fuhuş” suçunu inkar eden savunması, dosyanın sanıkları, tanıklar ile müştekilerinden ... dışında kalan diğer müştekilerin sanığa dair bir beyanlarının bulunmaması, müşteki ...’nın sanığı işlettiği “Cennet” isimli gazinodan tanıdığını söyleyerek burasının kapanmasından sonra 1-2 gün kadar...’de çalıştığını” ifade etmesi, sanığın örgüt yönetici olan sanık ... ile kardeş olması nedeniyle onun tarafından işletilen... ile bu otelin restorantında görülmesinin ve burada yardım amaçlı da olsa kısa bir süre çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum teşkil etmemesi,
    Karşısında, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ...’ın fuhuş eylemlerini hangi müştekiye yönelik olarak ne şekilde gerçekleştirdikleri kararda açıklanıp, tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
    b) TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için de hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket edilmesi ve bu amaçlar doğrultusunda gevşekte olsa hiyerarşik bir şekilde faaliyette bulunulması ve buna yönelik eylemlerin "devamlılık" gösterilmesi gerekir. Amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün içinde yer alan faillerle örgüt arasında, örgütün idaresini kolaylaştıran ve örgütü ayakta tutup iş bölümü, süreklilik, disiplin gibi olguların sağlayıcısı olan hiyerarşik ilişkinin varlığının zorunlu olduğu, faillerin örgütteki konumlarına göre, yönetici veya üye olarak nitelendirilerek, örgütü sevk ve idare eden failin yönetici, örgütün amaçları doğrultusunda gevşekte olsa hiyerarşik yapısına dahil olan failin ise doğrudan örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerekecektir.
    Yapılan bu açıklamalar dikkate alındığında, sanıklar ... ile ...’nun, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu reddetmeleri, sanık ...’nun örgüt yöneticileriyle arasında akrabalık ilişkisinin bulunması, sanık ...’nın örgütün faaliyet gösterdiği... ile bir bağlantısının bulunmaması, sanıkların örgüt faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen eylemlere katıldıklarına dair dosya kapsamında bir delile ulaşılamaması ve sanıklar ile örgüt arasında gevşekte olsa hiyerarşik bir ilişkinin tespit edilememesi, karşısında, sanıklar ... ile Çoşkun Üsta’ın atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyet kararı verilmesi,
    c) TCK"nın 51/1. maddesi uyarınca, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihi itibariyle de, sabıkasız olan sanık ... hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan doğan maddi bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, CMK’nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde nasıl bir kanaate varıldığı açıklanmadan, “koşulları oluşmadığından” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ...’ın ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, (sanık ... açısından başkaca yönleri incelenmeksizin) HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi