4. Hukuk Dairesi 2021/3477 E. , 2021/2660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; itiraz hakem heyetince kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulü ile başvurunun reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 20.07.2013 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/870 E. sayılı dosyası kapsamında gerçekleştirilen sulh görüşmeleri sonucunda 10.09.2015 tarihinde ödeme yapıldığı, ödemeden sonra müvekkilinin maluliyetinde artış olduğunu belirterek, maluliyet artışına istinaden karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı için belirsiz alacak davası olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.001,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, talep arttırım dilekçesi ile talebini 148.698,37 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuranın talebinin kabulü 148.698,37 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvurana ödenmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından %20"lik maluliyet oranına göre hangi tarih itibarıyla ve hangi nedenle maluliyet artışının olduğuna dair herhangi bir açıklama yer almayan raporda kaza tarihi itibarıyla geçici iş göremezlik süresinin belirlenmiş olması ve maluliyetin yine kişinin kaza tarihindeki yaşına göre tespit edilmiş olmasının raporun kaza tarihi itibarıyla yeni bir değerlendirme içerdiğinin göstergesi olduğu, maluliyet artışının davalı tarafından yapılan ödeme sonrasında gerçekleştiğine ilişkin başka bir bilgi ya da belgenin de dosyada yer almadığı görüldüğünden davalı vekilinin itirazının kabulüyle iddiasını ispatlayamayan başvuru sahibinin talebinin reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan maluliyetinin arttığına dair 19.10.2016 tarihli maluliyet raporunda, sağ el grafide 3. parmak proksimel falanksta skleroz artışı olduğu, maluliyet oranının %32,3 olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi sonucunda İtiraz Hakem Heyetince, maluliyet artışının kanıtlanamadığı gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında, %20 oranında maluliyet oranı tespitine ilişkin rapor bulunmadığından , maluliyet oranının tespitinde hangi organlarında araz meydana geldiği denetlenememekte, davacının İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/870 E. sayılı davasından sonra tedavisine devam edilip edilmediği, davacı tarafın bu maluliyet raporuna itirazlarının bulunup bulunmadığı da anlaşılamamaktadır. Davacı vekili başvuru dilekçesinde, kazadan sonra maluliyete ilişkin ilerlemenin meydana geldiği iddiasında bulunmuştur.
Eksik inceleme ile karar verilemez. Öncelikle, hakem heyetince, maluliyet oranındaki artışın nedenlerinin denetime açık şekilde belirlenmesi, kaza sonrasında ve daha önceki mahkeme kararından sonrasında davacının tedavi gördü ise buna ilişkin tüm tedavi belgelerinin getirtilmesi, ondan sonra davacıda ki maluliyet oranındaki artmasında veya maluliyetin artmasının önlenmesinde davacının üzerine düşen yükümlülük olup olmadığının, maluliyet oranının artışında davacıya da izafe edilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığının araştırılması gereklidir.(TBK 52 md.)
Buna göre, maluliyet oranının tespiti ve ilk başvurudaki maluliyet raporu getirtilerek, maluliyet oranları arasındaki farkın değerlendirilmesi hususlarının konusunda uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu gözetilerek, İtiraz Hakem Heyetince, maluliyet oranının artmasında davacının kusurunun olup olamadığı, maluliyet oranının artmasında özellikle de bu artışın sebebinin davacının da alabileceği önlemler olup olmadığının; zararın artmasına katkısının/kusurunun olup olmadığının, davalının bu maluliyet artışından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, davacıya önerilen tedavilerin bulunup bulunmadığının ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediğinin veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağının davacının tüm tedavi belgelerinin de dosya kapsamına kazandırılarak, konusunda uzman doktor bilirkişilerden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.