Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1954 Esas 2018/3340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1954
Karar No: 2018/3340
Karar Tarihi: 11.04.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1954 Esas 2018/3340 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı dava sonucunda beraat etti. Davada, suça konu belgedeki imzanın katılana ait olmadığı, ancak Adli Tıp Kurumu ve özel bilirkişilerin raporlarına göre imzanın katılan tarafından atıldığı tespit edildi. Tanık ifadeleri ve çelişkili beyanlar yeterli delil niteliği taşımadığı için sanık mahkum edilemedi. Kararda, sanık hakkında yeterli delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verildiği ve temyiz itirazlarının reddedildiği belirtildi. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş.
11. Ceza Dairesi         2018/1954 E.  ,  2018/3340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Dairemizin 25.05.2016 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, sanık tarafından icraya konu edilen ve katılan ..."ın borçlu sıfatıyla imzaladığı belgenin hukuka aykırı olarak ele geçirilip kullanıldığı iddiası ile açılan davada; katılanın suça konu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı beyanına rağmen, sanığın katılan tarafından hazırlanıp imzalanarak kendisine verildiği savunması ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 25.03.2013 tarihli rapor ile özel bilirkişiden aldırılan 12.06.2013 tarihli grafoloji uzmanlarından alınan bilirkişi raporlarına göre, suça konu belgedeki borçlu imzasının katılanın eli ürünü olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması ve katılan tarafından boş imzalı bir belgenin sanığa rızası dışında verildiğine dair bir beyanın bulunmaması karşısında, sanığın mahkumiyetine yeter derecede delil olmadığı; ayrıca, tebliğnamenin bozma düşüncesinde belirtilen, suça konu belge üzerinde tanık olarak imzaları bulunan ... ve ..."nın, senedin düzenleme tarihinde ... ilçesi baz istasyonunda telefonlarının sinyal vermemesi, tanık beyanlarının çelişkili olması hususlarının, suçun oluşumunda mahkumiyete yeter derecede delil teşkil etmeyeceği ve katılan tarafından atılan imzalı kağıdın sanığın eline ne şekilde geçtiğini kanıtlar nitelikte olmayacağı cihetle, tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.