19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/22637 Karar No: 2020/7008 Karar Tarihi: 17.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/22637 Esas 2020/7008 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, suçlu olarak hüküm verildiği temyiz edilmiştir. Nakil aracının müsaderesi gerektiğine ilişkin katılan vekilinin talebi reddedilmiştir. Ancak, sanık ve katılan vekilinin mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz talepleri incelenmiştir. Hükümden sonra yayımlanan 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemelerin sanık lehine olması ve etkin pişmanlık uygulamasının yapılabileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yerel mahkemenin yasal koşullarının oluşup oluşmadığını saptamak ve sonuca göre uygulama yapmak gerektiği belirtilmiştir. Temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şunlardır: 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 63. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/22637 E. , 2020/7008 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Katılan vekilinin nakil aracının müsaderesi gerektiğine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; Nakil aracının müsaderesi ya da iadesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüş olup, iddianamede, nakil aracının müsaderesi konusunda herhangi bir talep bulunmadığı gibi, yerel mahkemece de mahkumiyet hükmü ile birlikte bu hususta verilmiş bir karar bulunmadığından, nakil aracının müsaderesine yönelik katılan vekilinin temyizi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, II- Katılan vekili ile sanığın mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete" de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "" Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun" un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun" un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.