Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4254
Karar No: 2015/4351
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4254 Esas 2015/4351 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/4254 E.  ,  2015/4351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/07/2013
    NUMARASI : 2011/492-2013/345



    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen,17.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacılar vekili Av.Özge Eşsizhan Yavuz geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin babası İ.. E.."in 03.07.2011 tarihinde vefat ettiğini, geride eş ve 9 çocuk olmak üzere toplam 10 mirasçısının kaldığını, davalı Hızır"ın murisin oğlu, Hatice"nin gelini olduğunu, davalı Hızır ile muris İlyas arasında murisin sağlığında ortak inşaat yapma konusunda adi ortaklık kurulduğunu, muris ve davalı Hızır"ın yüklenici sıfatıyla ortak taşınmazlar yapıp sattıklarını, yüklenicisi oldukları 21 ve 22 numaralı dükkanlar ile 2 numaralı mesken dışında kalan taşınmazlar satılıp, parasının paylaşıldığını, murisin ölümünden sonra paylaşılmamış 21 ve 22 nolu dükkanları davalı Hızır"ın arsa sahiplerinin kendisine verdikleri satış yetkisine ilişkin vekaletnameyle 03.08.2011 tarihinde 2.000,00 TL"ye eşi davalı Hatice"ye devrettiğini, oysa bu dükkanların yarısının müvekkillerinin murisine ait olduğunu belirterek; 21 ve 22 nolu dükkanların davalı Hatice adına olan tapusunun yarı hissesinin iptali ile veraset ilamında gösterilen hisseleri oranında müvekkilleri adına tapuya tesciline, bu talep kabul edilmezse murisin tüm mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile muris arasında davacıların iddia ettiği gibi bir adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, babası İlyas"ın yardım amaçlı olarak müvekkilinin yanında bulunduğunu, dava konusu taşınmazlara ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici tarafının yalnızca müvekkili olduğunu, müvekkilinin emeğini ve sermayesini ortaya koyarak inşaatı tamamladığını ve kendi hissesine düşen taşınmazları eşine devrettiğini, müvekkilinin, murisin mirasçılarından mal kaçırmak gibi bir gayesinin bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; kat karşılığı inşaat sözleşmesinde dava konusu taşınmazların müteahhit H.. E.. ve İ.. E.."e verildiği, söz konusu akitlerde iki yüklenicinin olduğu, yüklenicinin haklarının aksi akitten anlaşılmadığından müsavi olduğu, davalıların eş olması sebebiyle muvazaanın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, dava konusu 21 ve 22 nolu dükkanın davalı Hatice adına olan kayıtlarının iptali ile; 3/24 payın davacı H.. E.. adına; 1/24"şer payın davacılar Emriye, Niğmet, Erol, İlyas, Rıza, Gönül, Ömer ve Mustafa adına tesciline, bakiye hissenin davalı Hatice adına muhafazasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Dava; davalı Hızır"ın, dava konusu taşınmazları, tarafların ortak murisi İ.. E.."in mirasçılarından mal kaçırmak için eşi Hatice"ye devrettiği gerekçesiyle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemenin kararında tarafların, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş gerekçe bölümünün bulunması zorunludur.
    Bu bağlamda mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmalıdır. (1982 Anayasası m. 141/3 ) Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir.
    Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Gerekçe sayesinde hükmün doğru olup olmadığı denetlenebilir. Taraflar ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz.
    Bir hükmün neleri içermesi gerektiği, HMK"nın 297. maddesinde düzenlenmiştir. Hükümde, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri gösterilmelidir.(HMK m. 297, 1/c) Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden araştırıp, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklamalıdır.
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. (HMK m. 297, 2) Hüküm fıkrası, davacı ve davalının, talep sonuçlarına mahkemenin verdiği cevap olup, bu nedenle hüküm fıkrası açık olmalıdır.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; temyize konu hükümde; davalı tarafın savunma özetine yer verilmediği, iki tarafın anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlara değinilmediği, hükmün dayandığı hukuki esasların gösterilmediği anlaşılmıştır.
    Bu bağlamda, temyize konu mahkeme hükmünün, yukarıda açıklanan nitelikte yasal gerekçe içermediği, bu haliyle de hem Anayasa"nın 141/3.maddesine, hem de HMK"nın 297. maddesine aykırı olduğu açıktır.
    Hal böyle olunca; ortada yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hükmün olmaması ve denetlenebilecek gerekçeli bir kararın bulunmaması nedeniyle, temyize konu karar, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi